"سعيدا" - Translation from Arabic to Turkish

• İyi
• memnun
• mutluluk
• Bol
• mutluydu
• mutluydum
• mutluyum
• mutlu
• hoşnut
• sevinecek
• sevindim
• mutlusun
• memnuniyetle
• seve
• mutsuz

Çok iyi şanslar. Ve hayatımızın her iki uğruna, bu berbat yok.
إذن ، حظا سعيدا و لأجل سلامة حياتينا ، لا تفسد الأمر

New York'a taşınsan bile yine bir süre iyi olacaktık.
ولو أنتقلتِ معى الى نيويورك فهذا جيد وسوف أكون سعيدا

Harcamalar benden. Burası Paris. Birilerinin iyi zaman geçirmesi gerek.
حسابك عندى, هذه باريس, لابد ان يقضى المرء وقتا سعيدا

Ben yedi numaraya oynamıştım. Bunu kabul ederseniz çok memnun olurum.
لقد راهنت على الرقم سبعة سأكون سعيدا لو أنك اخترتيه أيضا

Bana göre, çoktan netleşti ama asla bilemezsin. İyi şanslar.
يبدو لي أنها نظيفة، ولكن لا احد يعرف حظا سعيدا

Aslında gerçek şu ki ona çok iyi muamele ettim.
.. حسنا الحقيقة هي لقد عرضت لها أيضا وقتا سعيدا

O zaman iyi şanslar çünkü ben cinayet silahını arıyorum.
حسنا، حظا سعيدا مع ذلك، لأنني تبحث عن سلاح الجريمة.

Tasasız bir adamdı, olumlu ve iyi geçinen bir tabiatı vardı.
كان رجلا سعيدا ومحظوظا، شخص إجتماعي ذو رؤية إيجابية.

ki beyniniz farkli calissin eger mutluysaniz, hersey daha iyi isler cunku siz daha yaraticisinizdir.
حتى يعمل الدماغ بشكل مختلف وإذا كنت سعيدا ، تسير الأشياء بشكل أفضل لأنك أكثر إبداعا

Asya'nın büyük sahibi, size iyi sanşlar dilerim, benden sonra ikinci olarak tabii.
أيها الملوك العظماء لآسيا ، حظا سعيدا لكم

O zaman şimdi kestir, bu gece için iyi şanslar.
إذا لك أن تأخذي قيلولة وحظا سعيدا لهذه الليلة.

Çok iyi işler yaptığınızı biliyorum, bu da beni mutlu ediyor.
أريدك أن تعرف بأنك تبلي جيدا و هذا يجعلني سعيدا

Kal ve ayrılmadan birşeyler ye kendimi daha iyi hissedeceğim.
ابقي لتتناولي معنا بعض الطعام قبل ان تعودي لسوف اكون سعيدا.

Bundan memnun değilim ama içinde bulunduğum durumdan çıkmanın başka yolunu göremiyorum.
لست سعيدا بذلك ولكني لا أرى طريقة أخرى للخروج مما أنا فيه

Çalışmaya endüstri alanında başlamıştım fakat sürekli bir şeyleri keşfederek ve ürüne dönüştürerek maddeci bir topluma katkı sağlamaktan pek de memnun değildim.
بدأت العمل في هذه الصناعة ، ولكن لم أكن سعيدا حقا للمساهمة مواد المجتمع الاستهلاكي بشكل مباشر، استخراج وتصنيع مرحلي.

Keşke benim de mutluluk çipim olsaydı, her zaman mutlu olurdum.
انا اتمنى لو كان عندى رقاقة سعاده لكى ابقى سعيدا للابد

Bol şanslar sana tüm bu hard diskinde ki reşit olmayan
حظا سعيدا شرح كل من تلك الرسائل غير المرغوب فيها لل

Annem mutluydu, ve bu beni mutlu etti, ama aslında başka bir nedenden dolayı daha mutluydum.
وكنت سعيدا لسعادة أمي، لكن في الحقيقة كنت سعيدا لسبب أخر.

Çok mutluydum. Kendimi bir parça rock yıldızı gibi hissediyordum
كنت فعلا سعيدا. كنت أرى نفسي نوعا ما كنجم الروك.

Kendimi ve bütün servetimi sizin ellerinize bıraktığım için mutluyum ve onur duyuyorum.
سأكون سعيدا .. متشرفا بأن أضع نفسي و ثروتي بين يديك.

o sınıfta bulunduğunuz için mutlu olurdunuz, ben de böyle hissediyordum. Ama orada bulduğum şey, bazıları şu an bunu yaşıyor,
سوف تكون سعيدا لمجرد وجودك في ذلك الفصل,وهو ما شعرت به. لكن ما وجدته هناك أنه بينما يعض الناس يعيشون ذلك

Seni hoşnut tutup kirli çamaşırlarını temizletiyor. Çarşaf yerine paralar. Ucuza çalışıyorum.
يجعلك سعيدا و تقوم بعمل المغسلة للأموال و ليس الملابس

Bizim adımıza sevinecek tek kişi o olabilir.
يمكن أن تكون الشخص الذي يكون سعيدا من أجلنا

Bunu duyduğuma sevindim Kate.
ل صباحا سعيدا حقا لسماع أقول لكم أن، كيت.

O halde bahse girerim buraya geldiğin için mutlusun artık.
حسنا ، انا راهنت علي انك سعيدا انك جئت الآن

Tekrar açılmak isterseniz, memnuniyetle götürürüm, Columbo. Hey, Teğmen. Nasıl gidiyor?
لو اردت ان تخرج فى اى وقت, سأكون سعيدا بأصطحابك ايها الملازم كيف تسير الأمور ؟

Bak, benimle eve gelirsen, sana seve seve omlet yaparım.
أن اتيت معي البيت سأكون سعيدا بتحضير وجبة بيض لك

Ve sonra bu şeyleri bulursunuz ve sizi mutlu ya da mutsuz eder.
ومن ثم تجد كل هذه النتائج التي قد تجعلك سعيدا أو غير سعيد.