"سعيدين" - Translation from Arabic to Turkish

    • memnun
        
    • mutluyduk
        
    • mutluyuz
        
    • sevindik
        
    • mutluluk
        
    • memnunuz
        
    • mutsuz
        
    • mutlular
        
    • çok mutlu
        
    • hoşnut
        
    • mutlu bir
        
    • mutluydular
        
    • memnunlar
        
    • mutlu mesut
        
    • mutluydunuz
        
    Tek bir odamız var ve yabancılar odadan çok memnun kalıyorlar. Open Subtitles ولكن يوجد لدينا غرفة واحدة واخيرة فقط والاجانب سعيدين جدا سيدي
    Ve CNN aradı ve biz de onları pazarımızda görmekten memnun olduk. TED ولاحظوا. لذا اتصلت الـ سي ان ان، وكنا سعيدين بقدومهم إلى متجرنا الزراعي.
    Kendimiz için o kadar mutluyduk ki aralarında neler olduğunu hiç sormadık. Open Subtitles كنا سعيدين جداً من أجل نفسينا لم نسأل أبداً عمّا حدث بينهما
    Ailemle orada yaşıyorduk, çok mutluyduk. Open Subtitles كنت اعيش هناك مع والدي و كنا سعيدين جدا لكن عندما توفى وابي و امي
    İstediğiniz kadar eğlenin ama biz, verdiğimiz evlenmeme kararından mutluyuz. Open Subtitles ولكن بن وأنا سعيدين بالقرار اننا لن نتزوج
    Hafta sonunda eve uçmana çok sevindik, oğlum. Open Subtitles حسناً، نحن بالتأكيد سعيدين لأنك طرت عائداً إلى البيت لعطلة نهاية الاسبوع، يا بني
    Pek çok insan sonsuz gençliğin sırrını öğrenmekten mutluluk duyardı. Open Subtitles بعض الاشخاص سوف يكونوا سعيدين ان عرفوا سر الشباب الأبدى
    Ve sanata aşık sizler beni gününüzü aydınlatmam için buraya davet ettiğinize memnun değil misiniz? TED ولأولئك الذين يعشقون الفنون منكم، ألستم سعيدين بدعوتي اليوم لأضفي الإشراق على يومكم؟
    Adamlarla konuştum ve bana memnun olmadıkları şeyleri söylediler. Open Subtitles تحدثت مع الرجال وأخبروني بأشياء ليسوا سعيدين بها
    Donmuş bir reaktör soğutucum atlas roketinin uçuş rotasına doğru ilerliyordu Öğle yemeğini ertelemek zorunda kaldım. Bundan pek memnun olmadılar. Open Subtitles لدي الكثير من رؤوس تنظيف المفاعلات لوضعها على رحلة أطلس وتأخرت في عملها لذا أخرت الغداء لن يكونون سعيدين بذلك
    Beraber iyi bir hayatımız vardı. mutluyduk beraber. Open Subtitles لقد حضينا بحياة جيدة معاً، لقد كنا سعيدين
    mutluyduk ama bir şeyler eksikti hep. Open Subtitles و مهما كنّا سعيدين, كان هنالكَ شيءٌ مفقود
    Hatırlıyor musun buraya ilk taşındığımızda ne kadar mutluyduk? Open Subtitles هل تذكرين كيف كنا سعيدين أول ما انتقلنا هنا؟
    Çocukları için alışveriş yapan annelere sağlıklı seçimler sunabileceğimiz için çok mutluyuz. Open Subtitles لذا نحن سعيدين أنه يمكننا توفير خيارات أكثر صحية للأمهات أثناء تبضعهم لأطفالهم
    Her neyse. Eve döndüğün için mutluyuz. Open Subtitles حسنا،مهما يكن نحن جدا سعيدين أنك في البيت
    Chuck, taşınmamaya karar vermene elbette sevindik ama hayatını devam ettirmen gerekmiyor mu? Open Subtitles لقد كنا سعيدين عندما قررت ان لا تغادر ولكن ألا يجب أن تمضي حياتك في مكان ما ؟
    Uzun süreden beri ilk kez bu evde böyle bir mutluluk görüyorum! .. Bu senin yüzünden! Open Subtitles لأول مرة ، أراهم سعيدين جدا ، كل هذا بفضلك
    Senden çok memnunuz. Hepimiz için çok iyi olacak. Open Subtitles حسنا، نحن سعيدين بأننا حصلنا عليك لقد كان عملا جميلا لأجلنا جميعا
    İçeridekiler vakit geçtikçe daha da mutsuz oluyorlar. Open Subtitles يا رفاق, هناك أشخاصٌ في الداخل ليسوا سعيدين بما يحصل.
    Eğer sizi rahatlatacaksa, kaynaklarıma göre mutlular. Open Subtitles ولكن ، لو هذا سيعزيكم فمصدري يقول أنهم سعيدين
    Ama okyanusta çok mutlu gözüküyordunuz. O mutlu sıçrayışlar... Open Subtitles لكنكم بدوتم سعيدين في المحيط كل ذلك القفز اللعوب
    Bu olanlardan hoşnut değiliz. Yetişkin erkekler böyle davranmaz. Open Subtitles لسنا سعيدين بهذا يا أولاد ليس هكذا يتصرّف الرجال الصغار العاقلين.
    Şoför bir dünya içtikten sonra arabasına biner ve mutlu bir çifti öldürür. Open Subtitles سائق سيارة يصطدم بسيارة بعد شربه كمية كبيرة و يقتل زوجين سعيدين ؟
    Çok mutluydular. En saf anlamıyla mutlu. Annem ve babam gibi. Open Subtitles لقد كانا سعيدين جداً، سعيدين ببساطة مثل أمي وأبي
    Nikaragualılar, Boland Eki'nden çok memnunlar. Open Subtitles النيكارغوايين سعيدين جدا بالتعديلات البولندية
    Vergi tahsildarları buraya uğramıyor. Böylece herkes mutlu mesut yaşıyor. Open Subtitles وجمع الضريبة يبقى بعيدٌ عني، وزبائني كلّهم أشخاصٌ سعيدين.
    Kendimi zayıf hissettim sen ve Luke çok mutluydunuz ben keyfinizi kaçırmak istemedim. Open Subtitles لقد احسست بالضعف انت ولوكاس كنتم سعيدين للغاية ولم اردت ان اخرب ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more