Sonuç olarak ne kadar ilgi görsem de bunu yaptığım için mutluyum. | TED | لذلك بغض النطر عن مدى الانتباه الذي أقوم به أو لا أحصل عليه كنتيجة، فأنا سعيد أنني قمتُ بذلك. |
Ezilerek mağlup oldum ama kendimi savunduğum için mutluyum. | Open Subtitles | فشلت فشلاً ذريعاً, لكنني سعيد أنني دافعت عن نفسي. |
O hoş biri, ama ben... güçlükle sizi bulmam tam yerinde oldu, bunun için mutluyum. | Open Subtitles | ...هو محبوب، لكن أنا أنا سعيد أنني كنت في البقعة عندما وجدتي نفسك في مثل هذه الإحراج |
Bunu seninle tanışmadan önce fark ettiğim için memnunum. | Open Subtitles | دوماً و أنا سعيد أنني حسمت هذا الأمر قبل أن ألتقيكِ |
Size hizmet ettiğim için memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيد أنني خدمتك يا مولاي. |
Sonrasında cesurca bunu kabul ettiğim için mutluyum tabii. | Open Subtitles | ولكنني سعيد أنني تشجعت وقبلت بذلك |
Burada olduğum için mutluyum sadece. Sizinle yani. | Open Subtitles | سعيد أنني هنا فحسب معكم يا رفاق |
Clay Aiken'den şarkı söylemeyi önermediğim için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد أنني لم اقترح أن نغني ل (كلاي ايكن) |