Veda etmek için gelmene çok sevindim. | Open Subtitles | . لذلك أنا سعيد حقاً ، لأنك جئت لتودعيني |
Bak Robin, seni gördüğüme çok sevindim ama artık o gözle bakmıyorum sana. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً لرؤيتك، لكنني لم أعد أفكر بك بنفس هذه الطريقة |
Bitiş çizgisini geçerken beni gördüğün için gerçekten çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً لوجودك هنا و رؤيتي اقطع خط النهاية |
Sana şunu söylemek için geldim aramızdaki ilişkiden dolayı çok mutluyum, gerçekten mutluyum. | Open Subtitles | أتيت فقط لكي أخبرك بأني سعيد حقاً بهذه العلاقة. سعيد بحق. |
gerçekten mutlu görünüyorsun. | Open Subtitles | يبدو انك سعيد حقاً |
Ted gerçekten mutlu. | Open Subtitles | تيَد) سعيد حقاً) |
Gelmene gerçekten sevindim. Seni yarın arayacaktım. | Open Subtitles | سعيد حقاً لمجيئك كنت سأتصل بكِ ثانيةً غداً |
- Evet. - Senin de buraya gelmene çok sevindim. | Open Subtitles | أتعلم , أنا سعيد حقاً لتواجدك هنا - حقاً ؟ |
Gelmene çok sevindim. Muhteşem görünüyorsun. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً لمجيئكِ تبدين رائعة |
Üstüne titreyeceğin birini bulmana çok sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً لإيجادكِ لشخص يهتم بكِ |
- Senin de buraya gelmene çok sevindim. - Öyle mi? Neden? | Open Subtitles | أتعلم , أنا سعيد حقاً لتواجدك هنا - حقاً ؟ |
Gelmeye karar vermene çok sevindim. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً لأنك قررت المجيء |
Lemon, bu uyanışı yaşadığın için gerçekten çok mutluyum ve İspanyolca bilmememe rağmen bir saattir Enrique'nin şiirlerini okumana da bir şey demiyorum. | Open Subtitles | ليمون أنا سعيد حقاً لصحوتك ولا أمانع أنكي أمضيتي الساعه الأخيره تقرأين لي شعر إنريكي |
Yeniden aile olduğumuz için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً لكوننا أصبحنا عائلة مُجدداً |
Bu insanları bulduğum için çok mutluyum. | Open Subtitles | - أنا سعيد حقاً لأنني عرفت بأمر هؤلاء الناس - هذا هراء |
Evet ama ben burada olmaktan dolayı gerçekten mutluyum. | Open Subtitles | نعم، حسنا، تعرفِ أنا فقط سعيد حقاً هنا |
Ciddiyim. Senin adına gerçekten mutluyum. | Open Subtitles | كلّا، بجدية، أنا سعيد حقاً لأجلك. |
Bu konuyu açtığına gerçekten sevindim, çünkü biliyorsun ki bu saldırının grevle ilgisi olduğuna dair hiçbir kanıt yok. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً أنك جئت على ذكر ذلك، لأنه كما تعلم ليس هنالك أيُّ إثبات أن تلك الحادثة لها أيَّ علاقة بهذا الإضراب. |
kafasını kestim ve hikaye anlatmak için burada olmadığından memnunum. | Open Subtitles | أنا قطعت رأسه وأني سعيد حقاً لوقوفي هنا لأخبر بالقصة |
Düğünden önce sevişmeme kararı aldığımıza çok seviniyorum. | Open Subtitles | أنا سعيد حقاً لأننا قررنا عدم إقامة علاقة معا حتى الزفاف. |