"سكب" - Translation from Arabic to Turkish

    • döktü
        
    • dökmüş
        
    • dökmek
        
    • döküp
        
    • döken
        
    • döker
        
    • dökmeye
        
    • boşalttı
        
    • dökülmüş
        
    • döktün
        
    • döküldü
        
    • dökmekti
        
    • boşaltana
        
    • dökecekler
        
    • dökülmesini
        
    Bu ülkede özgürlük için senden daha çok kan döktü. Open Subtitles لقد سكب دماء في سبيل الحرية أكثر ممّ ستفعل أنت
    Yakında kovulacak olan kayıt editörümüz bu akşamki bölümün ikinci bobinine su döktü. Open Subtitles محرر الفيديو المُقال سكب قارورة .. من شراب الطاقة على البكرة الثانية من الحلقة التي ستُعرض اليوم
    Adamın yaralarına yağ ve şarap dökmüş, onu bir konağa götürmüş ve adama bakmaları için kendi cebinden ödemiş. TED فقد سكب الزيت والنبيذ على جروح الرجل العاجز، وأخذه إلى نُزلٍ ودفع له من ماله الخاص ليحصل على المساعدة.
    Ama duyduğuma göre bazı kültürlerde bir kadının üzerine içki dökmek çiftleşme ritüeliymiş. Open Subtitles رغم أني سمعت أن سكب مشروب على امرأة يعد طقس تزاوج في بعض الثقافات.
    Yere zamk döktü ve kimseye söylemedi. Open Subtitles بالأسبوع الماضي سكب الصّمغ على الأرضيّة و لم يخبر أي شخص
    Bu adam içkisini üstüme döktü, ve bana amcık deme cesaretini gösterdi. Ben birşey söylemedim! Open Subtitles لقد سكب هذا الرجل الشراب علي ثم سبني بالساقطة
    Baban, Noel pudingine viski döktü diye ağladığını hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر بكائك عندما سكب أبوك الخمر فوق كعكة بودنغ عيد رأس السنة0
    Aslında canı sıkkın vatandaşın biri kazara kahvesini döktü. Open Subtitles في الحقيقة، غضبُ مواطنة أدى ذلك إلى سكب قهوتها.
    Biliyorsunuz bir hastalığı var bu yüzden titreyip duruyor ve o titreme yüzünden şarabını üzerime döktü ve gömleğim mahvoldu. Open Subtitles هو كان لديه ذلك المرض والذي يجعله يهتز كثيراً ومع كل ذلك الاهتزاز سكب نبيذه على كامل قميصي
    Aramaya çalıştım ama birisi babişkosunun telefonuna süt döktü. Open Subtitles حاولت الاتصال, ولكن هناك من سكب بعض اللبن على هاتف أباه.
    Birisi ahıra sızıp zavallı hayvanın üzerine benzin dökmüş ve saman yığınına yaktığı kibriti atıp kaçmış. Open Subtitles شخص غريب دخل إلى هذه الحظيرة لقد سكب عشرين لتراً من الوقود على المخلوقات البريئة رمى عود ثقاب مشتعل على كومة من القش
    Salağın biri vericinin üzerine kola dökmüş. Open Subtitles يبدو أن شخصاً أبله قد سكب الكولا على جهاز الإرسال.
    Birinin verandasına köpek boku dökmek de buna dahil. Open Subtitles بما في ذلك سكب دلو من نفايات الكلب على الشرفة الأمامية لشخص ما
    Bu etkileşimlerden sonra farkettiğimiz bir şey de günlük hareketlerimizi veri üzerinde kullanabileceğimiz idi. Mesela bir rengi, sıvıyı döker gibi dökmek. TED وواحد من التداعيات الملفتة على التفاعل، التي بدأنا ندركها، هي أنه بإمكاننا إستعمال الحركات اليومية على المعلومات، مثل سكب لون بالطريقة ذاتها التي نسكب فيها السوائل.
    Buna göre biri Bayan Vogelsong'un üzerine yanmayı hızlandırıcı bir madde döküp kibriti çakmış, değil mi? Evet. Open Subtitles هذا يقول أنّ شخصاً سكب مُسرّعاً عليها وأشعل ثقاباً، صحيح؟
    Bu kadar küçük bir yerde benzin döken biri fark edilmeliydi. Open Subtitles لا اعرف,مع ذلك مع مساحة بهذا الصغر لا يجب ان يكون قادرا على سكب البنزين بدون ان يلاحظه احد
    - Hayır, bir şeye katlanmalısın, değil mi? - Melvin. Ve sonra da şerefsizin biri havuza boyayı döker. Open Subtitles لا، عليك الوقوف لشيء ما، أليس كذلك؟ وأحمق ما سكب الطلاء على المسبح.
    Aptal. Kralın içkisini dökmeye nasıl cüret edersin. Open Subtitles أيه الأحمق كيف تجرؤ على سكب نبيذ الملك
    Yedek eline, yeniden canlanma enerjisinin tamamını boşalttı. Ele dokundum, kabına sığmadı ve enerjisi bana yüklendi. Open Subtitles لقد سكب طاقته التجديدية على يده الإضافية لمستُ اليد، فخُلق عن طريق ذلك
    Ayağın kaymasın, su dökülmüş. Open Subtitles انتبها لخطواتكما عند النزول شخص ما سكب بعض الماء.
    Kabul et artık, Ted. Mürekkebi sen döktün, komplo falan yok ortada. Open Subtitles حان وقت الاعتراف يا (تيد) أنت من سكب الحبر ولا توجد مؤامرة
    Kaçınızın klavyesine daha önce kahve döküldü? TED كم شخصا منكم سكب القهوه على لوحة المفاتيح؟
    Ve tek yapman gereken laboratuvarıma asit dökmekti, doğru mu? Open Subtitles وكل ما كان عليك فعله هو سكب الحمض في المعمل صحيح ؟
    Oğlun karaciğerine tekila boşaltana kadar zarar vermeden durur. Open Subtitles ظل ساكناً حتى سكب ابنك التكيلا بكبده
    Ben onu etiketli şişelerle getireceğim, barmenlerin de onu kuyudan boşaltır gibi dökecekler. Open Subtitles سأسلمه لك في قناني علامات تجارية لكي يتمكن عمالك من سكب ما يبدوا كنوع عادي من الكحول
    Hala hızlandırıcı dökülmesini inceliyorum kurban öldükten sonra, söndürülmüş olmalı. Open Subtitles أستطيع معرفة نمط سكب السائل الحارق لابد أن الضحية غُمر بهِ بعد الموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more