| Skinny de böyle söyledi. Ben başımın çaresine bakarım. | Open Subtitles | (هذا ما قاله لى (سكينى إنّه سيساعدنى، لكنّنى سأساعد نفسى |
| Kaçsan iyi olur Skinny. Senin için geliyorlar. | Open Subtitles | من الأفضل أن تهرب يا (سكينى)، إنّهم يلاحقونك |
| Hendricks tehlikede, sen onu bul. Ben Skinny'yle konuşurum. | Open Subtitles | هندريكس) فى خطر، عليك أن تلحق به (إنّه يتوجّه نحو فخّ، سأذهب وأتحدّث إلى (سكينى |
| Sahile gittik Bıçağımı çektim avucumu kestim ve sonra senin avucunu kestim daha sonra kanımızı suya damlattık. | Open Subtitles | أخرجت سكينى و جرحت كفى ثم جرحت كفك و تركنا الدم ينقط فى الماء |
| Bıçağımı kirlettin köpek herif. | Open Subtitles | دماءك تناثرت على سكينى أيها الكلب |
| İskelet ne yapıyorsun? | Open Subtitles | سكينى ماذا ستفعل يا رجل ؟ |
| Ben hazırım. Bıçağım yanımda. | Open Subtitles | أنا مستعد معى سكينى |
| Biraz sıradanlar. Onlara Skinny diyorlar. | Open Subtitles | إنهم غامضين بعض الشىء و يدعون "سكينى" |
| Skinny av köpeklerini getirmiş olmalı. Onun kokusunu yakalamış olmalılar. | Open Subtitles | (سكينى) ربما قام باحضارهم ربما تتعرف على رائحته |
| Oyuncak işi mi Skinny? | Open Subtitles | تعمل فى مجال الدّمى الآن يا (سكينى)؟ |
| Hoşuna gitmeyecek. Bana o Rusları Skinny getirdi. | Open Subtitles | (اسمع، لن يعجبك الأمر، كان (سكينى عندما أحضر الرّوس إلىّ... |
| - Ve Skinny grubunu çok seviyor. | Open Subtitles | -و يحب فرقة "سكينى" |
| - Skinny mi? | Open Subtitles | كان اتفاقاً رائعاً ـ (سكينى)؟ |
| Onu Ruslar öldürdü. Skinny'yi de. | Open Subtitles | قتله الرّوس، و(سكينى) أيضاً |
| Tıpkı Skinny'e yaptığı gibi. | Open Subtitles | (كما فعلت مع (سكينى |
| Bıçağımı alıp ona güzelce sapladım. | Open Subtitles | أخذت سكينى و ألصقتها بإحكام فيها |
| Bıçağımı alıp buradan çekip gideceğim. | Open Subtitles | سأخذ سكينى وأرحل من هنا |
| - Biri Bıçağımı aldı. | Open Subtitles | -لقد امسك احدهم سكينى. |
| İskelet, git, adamım. | Open Subtitles | سكينى ، اهدئ يا رجل |
| Bıçağım. | Open Subtitles | سكينى |