"سكّين" - Translation from Arabic to Turkish

    • bıçak
        
    • bıçağı
        
    • bıçakla
        
    • bıçağın
        
    • bıçağım
        
    • bıçağını
        
    Bana inan... su aşağıdaki kadar soğuk olunca... vücudunun her yerine... sanki yüzlerce bıçak saplanıyor. Open Subtitles وأجزم لكِ، المياه .كانتباردةمثلماهيهنا. وكان دويّها مثل ألف سكّين يطعنون كلّ قيد أنملة في جسدكِ.
    Onlara, bıçak ve çatal tutan, yakasında peçete olan bir çılgına dikkat etmelerini söyleriz. Open Subtitles ونخبرهم أننا نبحث عن مجنون معه منديل وبجيبه سكّين وشوكة
    Meteor taşlı bir bıçak. Open Subtitles إنّه سكّين من حجارة النيزك، غطاؤه من الرّصاص
    İki vakada da aynı boy büyük mutfak bıçağı kullanılmış. Open Subtitles إنّهما متماثلتان، نفس سكّين المطبخ معياراً أُستخدم في كلتا القضيّتين.
    O ufak, şişko adamın böbreğine 15 santimlik bıçağı saplamış. Open Subtitles بغرز سكّين طولها ستّ بوصات في كلية ذاك القصير البدين
    Son altınımızı da uyandığında bu bıçakla rosto keselim diye harcamadım. Open Subtitles لمْ أنفق آخر قطعة ذهبيّة على سكّين لتقطيع الشواء في جنازته
    Yaklaşık 20 cm bir bıçak olmalı cezaevinde bu uzunlukta bir bıçak bulmak kolay değildir. Open Subtitles تلك تسع بوصات والقليل، سيكون صعباً إيجاد سكّين بذلك الطول في السجن.
    Oldukça ince ucu olan bir bıçak aramalıyız. Open Subtitles أجل، لكن مُقاومة الشد غير مُتطابقة. أقصد، نحن نبحث عن سكّين بشفرة رقيقة.
    Şunun karnına bir bıçak sapladım. Şunu da havuzda boğdum. Open Subtitles ثم أوردت بطنها سكّين صيد، أما هو، فقد أغرقته في المسبح.
    Çantada kanlı bir bıçak var ve siz bunu nasıl bulduğumuzu... Open Subtitles ثمة سكّين مخضّبة بالدماء في الحقيبة، لكنّكمهتمًّابكيفيةإيجادنا..
    Üstünde bıçak varmış. Yapmadın, değil mi? Open Subtitles يقولون أنّه كان هناك سكّين معك لم يكن معك، صحيح؟
    Mutfağa giderek, koca bir bıçak aldı. Geri döndü ve kız kardeşini bıçakladı. Open Subtitles بينما أخته وخليلها يُمارسان الغرام، ثمّ دخل خلسةً، أخذ سكّين جزّارٍ كبيرة، إلتفتت، وثمّ طعنها!
    Bir bıçak ve bir miktar streç film olmadan anlaşmazlıkları çözme konusunda hiç iyi olamadım. Open Subtitles "لم أبرع يوماً في حسم النزاعات" "ليس دون سكّين وعدّة طيّات من الغلاف البلاستيكيّ"
    Kör bir bıçak gibi, ama çok derinden kesiyor. Open Subtitles إنّه سكّين غير حادٍّ، ولكن قطعهُ عميق.
    Golf kulübündeki dolabında... avcı bıçağı gören bir tanığı var. Open Subtitles لديه شاهد يدّعي أنه شاهد سكّين صيد في خزنتك بالنادي الريفي
    Biri biliyormuş demek ki ve içine de avcı bıçağı koymuş. Open Subtitles أحدهم عرف مكانها و وضع سكّين الصيد فيها.
    Yatağın orda ordu bıçağı olacaktı. Open Subtitles أعتقد بأن هناك سكّين عسكري بجانب السرير.
    Umarım bir sonraki hediyesi balıklar için suşi bıçağı olur. Open Subtitles آمل أن تكون هديّته القادمة سكّين سوشي لهذه الأسماك
    Keskin bir bıçakla karnıbaharın çiçeklerinden birini keserseniz, ve kestiğiniz parçalara ayrı ayrı bakarsanız, bütün bir karnıbaharı, ama ufak boyutta olduğunu düşünürsünüz. TED إذا قمت باستعمال سكّين حادّ لقطع إحدى الزّهور الصغيرة للقرنبيط ونظرت إليها على حدة، فستحصل على زهرة قرنبيط كاملة، ولكن في حجم أصغر.
    İlk uyarın boğazına bıçakla olursa ne olur? Open Subtitles ماذا يحدث لو أنّ أول إنذار هو سكّين نحو العنق؟
    Coonon'ın yaralarının tomografik yapılandırmalarını kullanarak kullanılan bıçağın 3 boyutlu halini geliştirdim. Open Subtitles نموذج ثلاثي الأبعاد للنصل المُستخدم. إنّه سكّين مجموعة العمليّات الخاصّة،
    Yedi dikişim ve Mike'ın parmak izine sahip bir bıçağım var. Open Subtitles .. تمّ تقطيبي سبعة غرز .. "ويوجد سكّين عليه بصمات "مايك
    Eline şefin bıçağını son alışında güzel, beyaz bir kızın boğazını kestin desek daha doğru. Kendini o yüzden burada buldun. Open Subtitles بلّ إنّكَ هنا لأنّكَ اخذت سكّين مطبخكَ وحززت به عُنق عشيقتكَ الجميلة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more