"سلاسل" - Translation from Arabic to Turkish

    • zincir
        
    • zincirler
        
    • zincirleri
        
    • zinciri
        
    • zincirini
        
    • zincirlere
        
    • soy
        
    • zincirli
        
    • Kolye
        
    • zincire
        
    • sıraları
        
    • zincirlerinden
        
    • serileri
        
    • dizilimler
        
    • tedarik
        
    Hayır. Seni bağlayacak bir şey bulmalıyız. İp, zincir gibi bir şey. Open Subtitles لا ، نحتاج لإيجاد شئ نربطك به حبل أو سلاسل أو شئ ما
    Hayaletlerin beyaz çarşaflarla gezip zincir taşırlar. Open Subtitles اخبرتك الأشباح تسير بداخل شراشف بيضاء وتحمل معها سلاسل ، و
    zincirler, gri bir taş ve bir bekçi hakkında söylenip durdun. Open Subtitles لكنك تكلمت عن أقراط اذن وعن سلاسل ذهبية, وعن بوابٍ ما
    zincirleri şifa halkalarıyla dolu çok sayıda üstat deneyip başarısız oldu. Open Subtitles العديد من المعلمين الذين تثقلهم سلاسل العلاج خاصّتهم حاولوا تجربتها وفشلوا.
    Kuzey ekvatorda, en yakın kıta olan Kuzey Amerika'ya 4000 km uzaklıkta dünyanın en izole adalar zinciri Hawaii adaları uzanır Open Subtitles شمال خط الاستواء علي بعد4,000 كم من أقرب يابسة في شمال أمريكا تقع أكثر سلاسل الجزر انعزالاً في العالم ــ هاواي
    İşlem maliyetinin hızla düşmesi değer zincirini birarada tutan tutkalı zayıflatır ve ayrılmalarına sebep olur. TED والهبوط الحاد في تكاليف المعاملات يضعف الغراء الذي يحمل سلاسل القيمة معا. ويسمح لهم بالانفصال.
    Orada hastaları zincirlere bağlıyorlar ve hayvanlardan daha kötü davranıyorlar. Open Subtitles لابد للمرضى أن يربطون في سلاسل ومعاملة أسوأ من الحيوانات
    Babam arabaya zincir takıp takmamayı düşünüyordu. Open Subtitles ابي كان محتار اذا كان يجب عليه ان يضع سلاسل الثلج على سيارته
    İntiharlar direkt olarak görünür, genelde boyunlarının etrafına zincir dolanmış olur ya da başlarına taşla vurulmuş gibi görünür. Open Subtitles المنتحرون تعرضوا حرفياً للتثبيت في قبورهم كعادة بالصخور على وجوههم أو سلاسل مربوطة حول رؤوسهم
    zincir restoranları sevmediğini sanıyordum. Open Subtitles ظننت انكِ لا تحبين سلاسل المطاعم المملوكه للشركات
    Şu tinerci, zincir koparan küçük haydut, o kadını öldürdü. Bunu herkes biliyor. Open Subtitles تدخين مخدرات، خاطف سلاسل مجرم صغير، يجلس هناك
    Minibüste zincir var, gidip getir. Open Subtitles الشاحنة، هنالك سلاسل فيها، اذهب لإحضارها
    Ruhu aynaya geçer ve demir zincirler içinde ölüme sürüklenir. TED تدخل روحه المرآة ويتم سحبه بعيداً في سلاسل حديدية حتى يلقى حتفه.
    Polimerler uzun ince zincirler hâlinde dizilmiş atomlardır. TED البوليمرات هي سلاسل من الذرات مرتبة في خطوط طويلة رفيعة.
    Üretim araçlarının, çevreye tedarik zincirleri ve yeni alakalı DIY yapımcısı kültürü, daha büyük bir dağıtım yapay kıtlığı aşmak için umut olabilir. TED و توزيع اكبر لوسائل الإنتاج، سلاسل التوريد السليمة بيئيا ، و ثقافة جديدة لـ اصنع بنفسك يمكن أن نأمل في تجاوز الندرة المصطنعة.
    Adil karşılık almayan her meslekten insanlar var. Blok zinciri ile bu kişiler blok zinciri üzerinde yüksek ücretler kazanabilecekler. TED هذه أمثلة لأناس لا يتقاضون تعويضات عادلة، وبمساعدة سلاسل الكتل، سيصبح بمقدورهم جعل الأموال تتدفق في سلسلة الكتل.
    Daha önce görmediğim bir DNA zincirini gösteriyor. Open Subtitles ودليل على سلاسل حمض نووي لم أرَ مثلها من قبل
    Kısacası zincirlere bağlı olan adamın değerini anlamış bulundum. Open Subtitles لذلك، أنت ترى أنني أقدر الرجال في سلاسل ومجموعات
    Söyleyecegim sudur ki geriye kalan 3 soy vampir arasinda giderek artan çatisma var. Open Subtitles ماذا إن أخبرتك أن ثمّة صراع يحتدم بين الثلاث سلاسل الباقية؟
    Leydim zincirli zırhımı çıkartmak için yardımınıza ihtiyacım olacak. Open Subtitles سيدتي، أحتاج لبعض المساعدة لنزع سلاسل رداء الدرع
    Kolye ve küpe olarak mı bir milyon dolar? Open Subtitles مليون دولار برهن سلاسل وعقود
    Şehrinizi yakmayacağız. Sizi zincire vurmayacağız, kızlarınızı kirletmeyeceğiz. Open Subtitles لن نحرق مدينتكم , أو نشنقكم فى سلاسل ، ولن نغتصب بناتكم
    İki yanımızdaki dağ sıraları Alpler'den de yüksek, yani buradaki manzara oldukça etkileyici. TED على جانبينا سلاسل الجبال التي هي أعلى من جبال الألب ، لذلك الوضع هنا مأساوي للغاية.
    Tanrım, yola çıkan inançlı ruhları teslim et, zincirlerinden... Open Subtitles يا إلهى انقل الارواح الراحلة المخلصة من سلاسل
    - Katillerin serileri çok daha karmaşıktır. Open Subtitles كانت سهلة- سلاسل المجرمين- معقدة أكثر بكثير
    Ciddi şekilde hasar görmüş DNA örneklerinden kısmi dizilimler bulduk. Open Subtitles ما لدينا هو سلاسل جزئيّة من حمض نوويّ متحدّر جدّاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more