"سلبت" - Translation from Arabic to Turkish

    • aldın
        
    • çaldı
        
    • aldı
        
    • çaldın
        
    • elimden
        
    • elimizden
        
    Olmam gereken kişi olamadım çünkü bir insanı benden kopardın aldın. Open Subtitles لستُ الشخص الذي يُفترض بي أن أكونه لأنّك سلبت أحداً منّي
    Sen iki kişinin yaşamını aldın ve vicdanın hiç sızlamadı. Open Subtitles لقد سلبت روح اثنين من البشر ولم تشعر بأي وخزة ضمير
    Lisedeyken erkek arkadaşımı çaldı. Open Subtitles لقد سلبت منّي خليلي حينما كنت في المدرسة الثانوية
    Kanka, bu piliç, dünya çapında bir taş ve yılanın teki de olayı bitirme şansını mı çaldı? Open Subtitles يا صديقي, هذه الفتاة من المستوى العالمي و أفعى ما سلبت منك الفرصة للظفر بها؟
    - Hayatta olmaz. Claire annemin hayatını aldı, şimdi ben de onunkini alacağım. Open Subtitles كلير سلبت حياة أمي ، وهاأنذا أسلبها حياتها
    - Ama önce "üç"e kadar saymam lazım. - "Dört"ümü çaldın. Open Subtitles ولكن يجب أن أعد لثلاثة أولا لقد سلبت منى الأربعة
    Çünkü yaşamım için gerekli olan bir şeyi aldın ve şimdi bu hakkımı savunuyorum. Open Subtitles لأنّك سلبت شيئاً أحتاجه للبقاء، وأنا أدافع عن ذلك فحسب
    Hayatta gerçekten sevdiğim tek insanı elimden aldın. Open Subtitles لقد سلبت حياة الشخص الوحيد الذي أحببته حقا
    O heykelciği tesadüfen bulma fırsatımı elimden aldın ve ona sahip olma arzumu keşfetmek için çıktığım bu yolculuğu "aman ne de tatmin edici" boyutuna indirgedin. Open Subtitles فقد سلبت مني فرصة التعثر عند الفانوس و الخوض في الرحلة الممتعة
    Sen ondan bir can aldın, o da senden. Open Subtitles لقد سلبت حياة من عنده كما سلب حياة من عندك
    - Bunu yapmak istemezsin. - Ablamı benden aldın. Open Subtitles ـ أنت لا تود فعل هذا ـ لقد سلبت أختي مني
    Her şeyimi elimden aldın fakat bu maçı asla alamayacaksın! Open Subtitles لقد سلبت كل شيء مني, لكن لن تسلب هذه المباراة!
    Şu bayan oturduktan hemen sonra masa 18'den on sent çaldı az önce de gözümün önünde 40 sent bahşişin 15 sentini çaldı, çalarken gördüm! Open Subtitles سرقت 10 سنتات من الطاولة 18 بعد جلوس تلك السيدة والآن سلبت الطاولة 15 من 40 سنتا أمام عيناي!
    Bu kadın aklını çaldı. Open Subtitles هذه المرأة قد سلبت عقله
    Siyah Kuğu aşkını çaldı. Open Subtitles البجعة السوداء سلبت حبك،
    Elena'yı ve içimdeki bütün mutluluğu çaldı. Open Subtitles لقد سلبت منّي (إيلينا) وكلّ ذرّة سعادة عهدتها قطّ.
    25 yıl önce, büyük bir kamyon o eski köprüde canımı aldı. Open Subtitles قبلأكثرمن 25 سنة تلك الشاحنة الكبيرة سلبت منى حياتى على ذاك الجسر القديم
    Hayatımda değer verdiğim tek şeyi benden aldı. Open Subtitles لقد سلبت مني الشيء الوحيد الذي إهتممت بشأنه حقاً
    İşçilerin en basit haklarını bile ellerinden aldı. Open Subtitles لقد سلبت أبسط حقوق الطبقة العاملة.
    Senin için yaptığımız onca şeyden sonra bizden ailemizi çaldın! Open Subtitles أنت سلبت منا العائلة ! بعد كل ما فعلناه لك
    Bu ebeveynlerin her şeylerini çaldın. Open Subtitles لقد سلبت الكثير من أولئك الأباء
    Ama bunu yaparken de gözlerimizi ve iradelerimizi elimizden alarak bizi kendisinin kişisel koruyucuları olarak tutsak etti. Open Subtitles لكن بالمقابل سلبت بصيرتنا وعقلنا استعبدتنا كحرس شخصي لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more