| İki tane tavuk salatası... ve birkaç dilim de turta. | Open Subtitles | اريد سلطة دجاج وقطعتان من الفطائر |
| tavuk salatası olduğunu anlamadan önce bir buçuk tane yedi. | Open Subtitles | فأكلت شطيرة و نصف قبل أن تدرك الحقيقة... إنها سلطة دجاج |
| Aferin, sakar oğlan sayende öğle yemeğinde tavuk salatası yok. | Open Subtitles | إنك تسقط كل شئ لا سلطة دجاج للغداء |
| Çavdar ekmeği üstüne tavuk salatası yanına da portakallı gazoz muydu? | Open Subtitles | سلطة دجاج في ساندويتش مع العصير؟ |
| tavuklu salata yemek veya paralı televizyon yayını izlemek gibi. | Open Subtitles | مثل أكل سلطة دجاج مع بعض البسكويت أو مشاهدة "باي-بار-فيو" |
| Bu rezalet. Önce bir tavuklu salata istedim. | Open Subtitles | هذا سخيف ، أولا أحصل على سلطة دجاج |
| Onun tavuk salatası olduğunu anlamadan bir buçuk sandviç yedi. | Open Subtitles | قبل أن تدرك الحقيقة... إنها سلطة دجاج |
| Ama tavuklu salata. | Open Subtitles | لكنها سلطة دجاج |
| tavuklu salata. | Open Subtitles | سلطة دجاج صينية |