"سله" - Translation from Arabic to Turkish

    • sor
        
    • sepet
        
    • basketbol
        
    • sepeti
        
    • sepetini
        
    • Sepetten
        
    • sepetleri
        
    • çöp
        
    Yapabileceğin bir şey var mı sor. Belki o zavallı ruha yardım edebilirsin. Open Subtitles و سله اذا كان هناك ما تقوم به ربما يمكنك مساعدة هذا المسكين
    Uygun bir anda, nazikçe benim için imzaIayıp imzaIayamayacağını sor. Open Subtitles ...متى ما سنحت الفرصة ...بلباقة مطلقة سله أن يوقّعه لي
    Buluşmamız için bu sepet dolusu hediyeleri göndermişler bana, her şeyi içinde. Open Subtitles أرسلوا لي هذه السلّه و بها كل تلك الأشياء من أجل موعدنا, إنها سله متكاملة
    Ben de bir saat kadar önce senin gönderdiğin bir sepet dolusu kurabiyeyi teslim aldım. Open Subtitles لقد حصلت على سله مليئه بالكعك أيضاً منك منذ ساعة تقريباً
    Unutun bunu. Bekar evimden basketbol biletleri için vaz geçmeyeceğim. Open Subtitles انسيا الامر,لن اتخلي عن شقه عزوبتي مقابل مقاعد كره سله
    Aç olduğunu sanıyordum. Piknik sepeti arkada. Open Subtitles أعتقد انك قلت أنك جائع سله الطعام فى شنطه السياره
    Bir uğrayıp size bu "teşekkür ederiz" sepetini bırakmak istemiştik. Open Subtitles و لكن كنا نريد فقط ان نمر و نحضر سله: شكرا لكي
    Pargalı, sor bakalım mektup dışında bir maruzatı var mıymış? Open Subtitles ‫أيّها البرغلي، سله ما إذا ثمّة أمر آخر يريده‬
    Sizi bulacağım diye neredeyse aklımı kaçıracaktım. Ona sor. Open Subtitles كنت على وشك الجنون لايجادكما سله
    Pargalı sor bakalım; Open Subtitles ‫سله عن الموضوع التالي، أيها البرغلي‬
    Baron, ona ne durumda olduğunu sor. Open Subtitles سله أين كان بحق الجحيم
    sor bakalım buna ne diyor. Open Subtitles سله ما رأيه في هذا
    Balthasar, Ursua'dan para aldığı doğru muymuş, sor bakalım. Open Subtitles (بالتازار)، سله إن كان حقاً إستلم مالاً من (أرزوا)
    Üç ayaklıya bağlı bir çeşit sepet. Open Subtitles سله من نوعا ما ملتصقه بثلاثى القوائم
    Üç ayaklıya bağlı bir çeşit sepet. Open Subtitles سله من نوعا ما ملتصقة بثلاثي القوائم
    Bay sepet'i hak ettiği yere koyuyorum. Open Subtitles أنا أعيد السيد سله لمكانه المناسب
    Bu çocuklara her sene yeni basketbol topları alıyorum. Open Subtitles أشترى لهؤلاء الأطفال كرات سله جديده كل عام
    Tek bir adamdan bir basketbol takımı yaratmakla ünlenmişti. Open Subtitles ولقد صنعت شهرتها من استنساخ فريق كرة سله من رجل عجوز
    Oh. Bedava toynak sepeti. Open Subtitles اوه, سله مجانية من الحوافر
    Ya ona Irak hakkındaki bu kitabı bu sanatsal reçel sepetini... ..ya da bu antika pervaneyi vereceğim. Open Subtitles سوف اعطيه اما هذا الكتاب عن العراق او سله المربى الانيقه
    Çölün ortasındaki bir Sepetten çıkan yetimin birisin sen. Open Subtitles انت لقيط من سله فى وسط الصحراء
    Bir de bakmışsın ki James Earl Jones'dan "Üzgünüm" kek sepetleri alıyorsun. Open Subtitles والشيئ الأخر تعرفين أنك شريت ل جيمس ايرل جونز سله كعك
    Ayrıca, beş blok içindeki her çöp kutusuna ve lağıma bakılmasını istiyorum. Open Subtitles اريد كل سله مهملات وكل بالوعه تقع داخل منطقه بقطر خمس مبانى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more