Bütün kıllar tazı kılı. | Open Subtitles | كلا كل الشعر من سلوقي رمادي |
tazı mı? Köpek yarışları. | Open Subtitles | سلوقي رمادي , كلاب سباق |
24 tazı kafesi var. | Open Subtitles | أقفاص لـ 24 سلوقي رمادي |
Ofisteki Cornell adamları bu gece Saluki Strut yapacaklar! | Open Subtitles | شركائي في المكتب سوف يؤدون "الليلة رقصة "سلوقي ستريت |
- Kentucky tazısı kadar. | Open Subtitles | كما كلب " سلوقي " في " كنتاكي " |
- Bir tazı olduğunu sanıyor. - Ona bir bak. | Open Subtitles | يعتقد انه سلوقي - انظر اليه وهو ينطلق - |
O zaman şimdi eklem ağrısı olan bir tazı sahibi arıyoruz. | Open Subtitles | إذا نحن نبحث عن صاحب (سلوقي) تؤلمه مفاصله؟ |
Fakat bu bir tazı. | Open Subtitles | ولكن هذا كلب سلوقي |
Fakat bu bir tazı. | Open Subtitles | ولكن هذا كلب سلوقي |
Kendisii br delile daha müsade verdi suç laboratuarının bulgusuna göre bu tazı tüyleri kimyasal bir bileşen olan Alco Ectolin ile kaplıydı. | Open Subtitles | و أيضا قبل بالأدلة التي... وجدها المختبر الجنائي و هي شعر كلب(سلوقي) و محلول كيميائي يسمى بـ (آلكوا إيكتولين) |
tazı. | Open Subtitles | سلوقي |
O bir tazı, Peder... | Open Subtitles | هو سلوقي ابانا |
tazı ha? İyiymiş. | Open Subtitles | سلوقي ممتاز |
Yürü be Güney Illinois! Saluki Strut! | Open Subtitles | (هيّا يا (إلينوي "سلوقي ستريت" |
Ne Michael ne de Jennifer'ın tazısı varmış. | Open Subtitles | لا (مايكل)أو (جينفر) كان لديهم (سلوقي) |