"سليكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • silikon
        
    silikon Vadisi piyasalar suçlanmalı diyor, özellikle girişim sermayedarlarının girişimcilere sundukları teşvikler. TED وتقول فالي سليكون ان الاسواق هي السبب , ولا سيما الحوافز التي أصحاب رؤوس الأموال يقدموها لأصحاب المشاريع.
    silikon Vadisi'nde girişimciler, çok centilmen bir edada rekabet ediyorlar, her bir tarafın birbirine ateş etmek için sıra beklediği eski savaşlardaki gibi. TED في سليكون فالي، يتنافس روّاد الأعمال بأسلوب مهذب للغاية، مثل الحروب القديمة التي يتناوب فيها كل طرف على بعضهم البعض.
    Bedava, biliyorsunuz, silikon Vadisinin dünyaya bir hediyesi. TED أتعلمون، المجانية هي بالفعل هدية وادي سليكون الى العالم.
    silikon Mafya'nın imparatorluklarına nasıl para sağladığı anlaşıldı. Open Subtitles والطريقة الصحيحة التي يقوم بها سليكون المافيا بالتمويل غدت إمبراطوريتهم واضحة.
    İkinci kurban Cole Bartley, Gabrielle eskiden silikon Vadisi'nde nokta-com'da çalışmaya başladı. Open Subtitles الضحية الثانية ، "كول بارتلي" كان "يعمل مع "جابريل في شركة في سليكون فالي
    Evet, silikon vadisinden dijital teknoloji ve ekonomi üzerine konuşacak birisi gelecek. Open Subtitles (نعم لدينا متحدثٌ قادم من (سليكون فالي ليتحدث عن التكنولوجيا الرقميه والاقتصاد
    silikon ve cenaze macunundan yapılmış. Open Subtitles انه مصنوعه من سليكون ومعجون صناعي.
    silikon entegre bir devre: Open Subtitles دائرة سليكون متكاملة
    silikon Mafya, "Quake"e bin basacak bir oyun geliştirmiş. Open Subtitles العصابة التي تسمي نفسها سليكون المافيا قامت بتطوير لعبة... ستقوم بإصدار "زلزال"... يشبه "الكويكبات".
    Dimetikon. silikon bazlı kayganlaştırıcı yağ. Open Subtitles "سليكون ديميثيكون"، زيوت مسنده،
    Buradan çıkmalıyım! Sanırım dudaklarımdaki silikon genleşiyor. Bolgerlar'la oğullarının kalbi hakkında konuşmam lazım, ama bulamıyorum. Open Subtitles علي الخروج من هنا أظن أن الـ"سليكون" في شفتي يتمدد (علي التحدث إلى عائلة (بولجر بشأن الحصول على قلب ابنهم، لكنني لا أجدهم في أي مكان
    Bu, seni şaşırtabilir ama silikon Vadisi'ndeki maaşı altı haneli işimi bırakıp kendi teknoloji şirketimi kurduğumda bana çok havalı gözüyle bakıyorlardı. Open Subtitles هذا قد يدهشك لكنّي اُعتبرت هادئًا جدًّا حين تركت وظيفتي التي أتقاضى فيها (مئات الآلاف بشركة (سليكون فالي وبدأت شركتي التقنية.
    "silikon bebekler." Open Subtitles دمى سليكون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more