"سليلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • soyundan
        
    • polip
        
    • soyundanım
        
    • soyundansın
        
    Ben bir kurucuyum. Uzun bir kurucu soyundan geliyorum. Open Subtitles أنا من عائلة مؤسسة، إنّي سليلة عائلة مؤسسة عتيقة.
    Qing Eski Dışişleri Bakanı Zhang Yinhuan'ın soyundan gelir. Open Subtitles هي سليلة وزير الخارجية السابق زينغ ينج هوانج
    Zihin özürlü ensest ilişkilerle süregelen kuşakların soyundan olan siz, ne cesaretle bana barbar dersiniz. Open Subtitles -انت سليلة الاجيال الناتجة عن الزنى و السفاح -كيف تجرؤين على نعتى بالبربرى؟
    Altı ay önce kolonumdan malign bir polip aldırmak için ameliyat oldum. Open Subtitles خضعتُ لجراحة لإزالة سليلة خبيثة من قولوني قبل 6 أشهر
    Bitki gibi görünüyor olmalarına rağmen, aslında polip adı verilen hayvandırlar. Open Subtitles على الرغم من أنها تبدو مثل النباتات, في الواقع انها حيوانات تسمى سليلة.
    Ben de bir Baskerville'im, Sör Hugo'nun soyundanım senin pisliğin bataklığa hükmederken ölenin soyundanım. Open Subtitles "إننى أيضاً من عائلة " باسكيرفيلز "سليلة سير " هوجو سليلة من ماتوا من الفقر ، بينما أنتم أيها الحثالة تحكمون المستنقع
    Ben Elena Gilbert, Isobel'in kızı ve Katherine Pierce'ın soyundanım. Open Subtitles أنا (إيلينا غيلبرت) ، إبنة (إيزابيل)، و سليلة (كاثرين بيرث).
    Korkunç Erik'in soyundansın, değil mi? Open Subtitles "إنّك سليلة (إيريك) المُروّع، أليس كذلك؟"
    Nuh'un Gemisi'ne sığınamayan kötü yaratıkların soyundan değilsin. Open Subtitles ولستِ سليلة تلك المخلوقات المشؤمة التي لم تستطع النجاة في "الفُلك"
    Nuh'un Gemisi'ne sığınamayan kötü yaratıkların soyundan değilsin. Open Subtitles ولستِ سليلة تلك المخلوقات المشؤمة التي لم تستطع النجاة في "الفُلك"
    İngiltere'nin en köklü ailelerinden birinin soyundan geliyor. Open Subtitles إنها سليلة أحد أعرق العائلات في "إنجلترا"
    Çünkü Theodore Rose'un soyundan geliyordu. Open Subtitles -لأنّها كانت سليلة مُباشرة لـ(ثيودور روز ).
    Rahiplerin ve Romalı fatihlerinden soyundan gelen. Open Subtitles سليلة من الدرويد والرومان
    Her polip, taştan bir kapta baş aşağı oturan birer küçük denizanası gibidir. Open Subtitles كل سليلة هي مثل قنديل البحر معكوس و بالغ الصغر يجلس في كأس حجري.
    Adım Elena Gilbert. Isobel'in kızıyım. Katherine Pierce'in soyundanım. Open Subtitles أنا (إيلينا غيلبرت) ، إبنة (إيزابيل)، و سليلة (كاثرين بيرث).
    Nasıralı İsa'nın soyundanım. Open Subtitles سليلة يسوع الناصري
    Grace Dixo'ın soyundansın. Open Subtitles أنتِ سليلة (جرايس ديكسون).

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more