"سليما" - Translation from Arabic to Turkish

    • sağlam
        
    • sağlıklı
        
    • temiz
        
    • yerinde
        
    • salim
        
    • parça
        
    • bozulmamış
        
    Görecek pek bir şey yok ama yapısal olarak sağlam. Open Subtitles ليس هناك الكثير لنرى, ولكن يبدو سليما من الناحية الهيكلية.
    Sürpriz baskınla alınıp sağlam ele geçirilmeli. Open Subtitles لابد أن تسيطر عليه فجأة و تحتفظ به سليما
    Çocuğunun sağlıklı olmasını istiyor, böylece pazara gidebilir evde kalmak zorunda olmaz. TED هي تريد أن يكون طفلها سليما معافى, حتى تستطيع الذهاب إلى السوق و لا تضطر البقاء معه في المنزل.
    Dişçi... tufah, mükemmel derecede sağlıklı gözüküyor Open Subtitles أحضروا طبيب الاسنان غريب يبدو سليما تماما
    Ne zaman ki cemaatimizin temiz insanlardan oluştuğunu anladılar Triffid'ler ormana döndü ve saldırılarına son verdi. Open Subtitles متى ما كانت طبيعتنا سلمية أصبح مجتمعنا سليما الترايفد عاد إلى الخشب و عدم قتل المزيد
    Sadece gördüklerimi söylüyorum. Ayak kesilmiş olsaydı ilik, yerinde olurdu. Open Subtitles لو ان القدم قطعت لكان نخاع العظم لا يزال سليما
    İki yada üç saat sonra, beni sağ salim aşağıya indirdiler. "Seni dövmedik. Open Subtitles بعد ساعتين أو ثلاثة أنزلوني سليما
    Seni tok ve tek parça halinde getiririm. Open Subtitles و سأعيده كما كان ، مطعوما و سليما . أضمن لك ذلك
    Optik sinire konan mikroçipin Bütünlüğü bozulmamış. Open Subtitles بعد استخراج زرع ... اختبرت سلامتها في العصب البصري، وكان سليما.
    Daha güneyde, kıtanın yakınında, denizdeki buzlar hala sağlam. Open Subtitles نحو الجنوب, قريبا من القارة لا يزال الجليد البحري سليما
    - Bu şehrin en ufak yeri bile sağlam kalırsa... - Dünya'yı nasıl bulacaklarını öğrenirler. Open Subtitles انظري إذا ظل أي جزء من هذه المدينة سليما أنهم يعلمون كيف يجدوا الأرض
    İşin ilginç yanı işitsel bağlantı sağlam kalır, o yüzden bir sevdiğini duyarsan ama görmezsen gerçek olduklarını sanırsın. Open Subtitles ان الاتصال السمعى لا يزال سليما لذا لو سمعوا الشخص الاحباء يتحدثون و لم يروهم سيعتقدون انهم حقيقين
    ALS insanı bütün fiziksel yetisinden mahrum bırakıyor ama beyin sağlam kalıyor. TED مرض الـ ALS يسرق كل الأجزاء الحركية من الانسان ولكن العقل يبقى سليما
    Kariyer yok edicisi değil efendim. Sadece sağlıklı küçük bir... Open Subtitles هو ليس قرد ناقل للعدوى يا سيدى .. يبدو سليما بالنسبة لـ
    EKG'lerinden biri normal çıktı diye sağlıklı sayılmazsın. Open Subtitles تخطيط قلب طبيعي واحد لا يجعل المرء سليما
    sağlıklı bir fareye bazı tahliller yapıp sonuçları karşılaştır. Open Subtitles أحضري فأرً سليما, وأجري بعض الفحوص، وقارني الحالتين.
    Belkemiği MR'ı ve elektromiyogramı da temiz. Open Subtitles الرنين المغناطيسي لعاموده الفقري والفحص الكهربائي للعضلات والأعصاب كان سليما
    Ayrıca omurilik sıvısı temiz çıkınca menenjiti de elemiş olduk. Open Subtitles واستبعدت إلتهاب السحايا عندما عاد فحص السائل الشوكي سليما.
    Diğerinin de temiz olma ihtimali var. Open Subtitles هناك فرصة أن يكون الآخر سليما أيضا.
    Evet, ama günün sonunda, yerleşim birimi hâlâ yerinde duruyor ve bu da demek ki... Open Subtitles بقى الموقع الأمامى سليما. لاأعرف مايعنيه ذلك.
    Bu yüzden aklı yerinde olan bir yaşlı bulup ona neyi doğru yaptığını sormam lazım. Open Subtitles لذا يجب ان اجد شخصا كبيرا في السن ما زال عقله سليما حتى اسألهم ما الذي قاموا به بشكل صحيح
    Hayır, bilinci hala yerinde ancak zihninden geçici olarak bağımsız halde. Open Subtitles لا، عقله لا يزال سليما ولكن تم فصله بشكل دائم من جسده
    Onu hapse sağ salim göndermek isteriz. Open Subtitles نريد سليما عندما نرسله الى سجن الولاية
    Çünkü eğer bu işten tek parça halinde kurtulabilirsem seni tekrar arayabilir miyim öğrenmek istiyorum. Open Subtitles لأني اذا خرجت من هذا سليما اريد ان اعرف اذا كنت استطيع التحدث لك مجددا
    Göğüs tübü bozulmamış ve boşalmamış görünüyor. Open Subtitles أنبوب الصدر يبدو سليما و يقوم بالتصريف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more