| Bu hassas kulaklık ile vericiyi dinleyebilirsin. | Open Subtitles | ومع سماعة الأذن الحساسه تلك تستطيع أن تسمع خطوات النمله |
| Kızla çıkarsın, kulaklık takarsın, ve ben de yakınında bir yerde sana gizlice konuşman gerekenleri söylerim. | Open Subtitles | اذهب في موعد وارتدي سماعة الأذن وسأكون قريب منك وسأجعل الأمور في نصابها الصحيح. |
| kulaklık süngerinde DNA'n var. | Open Subtitles | الحمض النووي على غلاف سماعة الأذن في الخزانة |
| Kulaklığını kapattın. - Nasıl birbirimizle konuşacağız? | Open Subtitles | لقد أغلقت سماعة الأذن خاصتك، كيف سنتحدث إلى بعضنا؟ |
| İlk olarak içindeki telsizi al ve Kulaklığı tak. | Open Subtitles | أخرج جهاز الإرسال أولاً وارتد سماعة الأذن |
| Sıradaki şey kulağında ki işitme cihazı duymanı sağlamıyor | Open Subtitles | الشيء التالي كنت تعرف انك ذاهب لاقول لي أن سماعة الأذن ليست السمع. |
| Yani, bu kamera hiçbir şey mi? Bu kulaklık hiçbir şey mi? | Open Subtitles | اذا , هذه الكاميرا لا شئ , سماعة الأذن لا شئ |
| kulaklık takan adam, geçen hafta onu ziyaret etti. | Open Subtitles | رجلنا ذو سماعة الأذن زاره الأسبوع الماضي |
| kulaklık takan adam, geçen hafta onu ziyaret etti. | Open Subtitles | رجلنا ذو سماعة الأذن زاره الأسبوع الماضي |
| Düşündüm de. Belki kulaklık işime yarar. | Open Subtitles | إذا , أتعرف , كنت أفكر ربما يجب أن أستخدم سماعة الأذن |
| Ve bizi duymanın tek yolu da bu kulaklık, ama odaya girmeden bunu kullanma. | Open Subtitles | والطريقة الوحيدة التي تمكنك من سماعنا هي سماعة الأذن ولكن لا تضعها حتى تكون داخل الغرفة |
| kulaklık kontrolü, kulaklık kontrolü. | Open Subtitles | سماعة الأذن جاهزة، سماعة الأذن جاهزة |
| kulaklık programını başlat. | Open Subtitles | ابدأ بالسيطرة على سماعة الأذن |
| kulaklık. | Open Subtitles | اعطيني سماعة الأذن |
| - Ama kulaklık takacaksın. | Open Subtitles | ولكنك ستحصل علي سماعة الأذن |
| Kulaklığını takmıyor. | Open Subtitles | إنها لم تضع سماعة الأذن |
| Evet, senin şu gizli Kulaklığını da alalım şuraya. | Open Subtitles | "الاتصال بـ(ريس)" "جاري الإتصال" أجل، حتى سماعة الأذن الخفية، خاصتك |
| - Kulaklığını tak. | Open Subtitles | ضع سماعة الأذن. |
| Doğruyu söylemek gerekirse, o da telefon Kulaklığı ile konuşmaya benziyor. | Open Subtitles | حسناً، لأكون منصفة يبدو الأمر مشابهاً لكن دون سماعة الأذن |
| Bu, Kulaklığı kapatacaktır. Harika. | Open Subtitles | ستقوم بتغطية سماعة الأذن هذا مثالي |