Sizi telefonda çocuklarınızla konuşurken duydum, ama karınızla hiç duymadım. | Open Subtitles | سمعتك تتحدث عبر الهاتف لأطفالك، ولا مرّة لزوجتك. |
Seni daha önce sahnede konuşmadığın birşeyle ilgili konuşurken duydum. | Open Subtitles | سمعتك تتحدث عن شيء ما لم تقم حقيقة بمناقشته على المسرح |
Partide Peyton ile konuştuğunu duydum ve ben... | Open Subtitles | ... سمعتك تتحدث مع بايتون في الحفلة, وقمت انا |
Ama az önce onunla konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | لكنني سمعتك تتحدث معها للتو كانت تبكي |
Az önce üst kattaki odada Green'le konuştuğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعتك تتحدث مع " جرين " في الأعلى |
Öğretmenimizle konuştuğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعتك تتحدث لمعلّمنا. |
Bu sabah seni telefonla konuşurken duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتك تتحدث علي الهاتف مبكراً هذا الصباح. |
konuşurken duydum, tebrikler. | Open Subtitles | لقد سمعتك تتحدث تهانيي |
Seni telefonda konuşurken duydum. | Open Subtitles | ؟ لقد سمعتك تتحدث فى الهاتف. |
Vanessa ile konuşurken duydum da, olay nedir? | Open Subtitles | سمعتك تتحدث مع (فانيسا) ما قصتها؟ |
Sizi konuşurken duydum. | Open Subtitles | سمعتك تتحدث . |
telefonda bir kızla konuştuğunu duydum . | Open Subtitles | سعتك , سمعتك تتحدث للفتاة على الجوال |
Suikastçi ile konuştuğunu duydum | Open Subtitles | سمعتك تتحدث مع المغتال |
Kimse mi? John, telefonda konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | (جون)، لقد سمعتك تتحدث على الهاتف. |
konuştuğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتك تتحدث |
Bu sabah, şu su olayından önce çocuklarla kimsenin bulamadığı Whistler diye biri hakkında konuştuğunuzu duydum. | Open Subtitles | هذا الصباح و قبل موضوع المياه (سمعتك تتحدث مع الفتيان عن (ويسلر و كيف أنه لا أحد قد وجده |
Bu sabah, şu su olayından önce çocuklarla kimsenin bulamadığı Whistler diye biri hakkında konuştuğunuzu duydum. | Open Subtitles | هذا الصباح و قبل موضوع المياه (سمعتك تتحدث مع الفتيان عن (ويسلر و كيف أنه لا أحد قد وجده |
- Brandt hakkında konuştuğunuzu duydum. - Evet. | Open Subtitles | سمعتك تتحدث عن براندت |