| Çevresel toksinin böyle bir şeye sebep olduğunu duydun mu hiç? | Open Subtitles | هل سمعتى فى حياتك عن سم بيئى يسبب مثل هذا ؟ |
| Ne dediğini duydun. Parayı, araziyi satın almak için istiyor. | Open Subtitles | لقد سمعتى ما قاله, انه يريد المال ليشترى المشروع |
| Koca Ana onu neden göremiyor? Nedenini duydun. | Open Subtitles | لماذا لا تذهب الأم الكبيرة لتراه لقد سمعتى لماذا |
| Bayan French ve mahkumun yeni vasiyetten söz ettiklerini mi duydunuz? | Open Subtitles | هل سمعتى مسز فرينتش و السجين يتناقشان فى موضوع وصيتها ؟ |
| Ah, ne kadar aptalım. Sizin gibi en yüksek diplomatik çevrelerde dolaşan biri elbet duymuş olacaktır. | Open Subtitles | لابد أن تكونى قد سمعتى بذلك من خلال تنقلك في الدوائر الدبلوماسية. |
| Koca Ana onu neden göremiyor? Nedenini duydun. | Open Subtitles | لماذا لا تذهب الأم الكبيرة لتراه لقد سمعتى لماذا |
| Hiç Sümerliler'in kayıp hazinesini duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعتى من قبل عن فقدان كنز من السومرية؟ |
| Ah, bak neyi hatırladım. Tracy'ye olanları duydun mu? | Open Subtitles | بالحق , فكرتنى هل سمعتى ماذا حدث لتريسى ؟ |
| - Marilyn'in dediğini duydun mu? - Hayır. | Open Subtitles | لقد نلتى منها حقا هل سمعتى ماذا قالت مارلين |
| Hiç "Sanguine Vampiris" adlı ırkı duydun mu? | Open Subtitles | لازالت أستطرد بالحديث هل سمعتى عن مصاصى الدماء الأصليون ؟ |
| Bilmiyorum duydun mu ama birkaç hafta ortadan kayboldu. | Open Subtitles | لا اعلم ان سمعتى عن ذلك ولكننه اختفى مننا لبعض الاسابيع |
| Sandalyeden kalkarken çıkardığı sesleri duydun mu hiç? | Open Subtitles | هل سمعتى الضوضاء التى فعلها عندما خرج على المعاش؟ |
| Sen de duydun, Başbakan Almec soruşma yapacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد سمعتى رئيس الوزراء الماك وهو يقول انه سيتحري |
| İçerdeyken bir şey duydun mu? | Open Subtitles | هل سمعتى اى شىء بينما كنتى محبوسة بالداخل ؟ |
| Artı olarak, duydun mu bilmiyorum ama, ...biz birlikteyken fazlasıyla göz alıcı bir çift oluyoruz. | Open Subtitles | انا كنت اآمل ان تكون الليلة مميزة قليلاً عما كانت من قبل. بالإضافة انا لا أعلم إن كنت سمعتى, |
| Korku-sihir şovunu hiç duydun mu? | Open Subtitles | انا لا اعرف اذا كنتى سمعتى عن عرض السحر المرعب |
| Alarmı duydunuz, yüzbaşı. Alanı boşaltın. Burada sorumlu kişi benim. | Open Subtitles | لقد سمعتى الإنذار يا كابتن بإخلاء المنطقة أصبح انا المسؤول |
| Dan Levitan. Radyo programımı duymuş olmalısın. | Open Subtitles | دان ليفيتان من المؤكد انك سمعتى عرض الاذاعة الخاص بى |
| Grammont'u duymadın mı 100,000 tane kartpostaldan söz etti! | Open Subtitles | هل سمعتى "جرامونت" عندما قال 100,000 بطاقة معايدة |
| Buraya bela çıkarmaya gelmedim. Buradaki birisi itibarımı zedeledi. | Open Subtitles | انا لم آتى الى هنا لإختلاق المشاكل انه احدهم الذى شوه سمعتى |
| Eğer size bir şey olursa, asıl benim şöhretim zedelenir. | Open Subtitles | اذا حدث لك أى شيء فستصاب سمعتى أنا بضرر كبير |
| Eminim yakın zamanda acayip şeyler duymuşsundur her ikimizle ilgili, | Open Subtitles | إننى أعلم بأنكِ سمعتى أشياء كثيره غريبه عننا نحن مؤخراً .. |
| Hayır, bir şeyler işittin ve görmek istediğini gördün. | Open Subtitles | لا لقد سمعتى شىءآ ما و رأيتى ما تريدى أن تريه |
| Ve itibarıma meydan okudu. | Open Subtitles | و ايضا تحدى سمعتى ... . |