Şu ölesiye dövülen kızın son gecesinde son müşterisinin sen olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكَ كُنتَ الزّبون الأخير الذي كانتْ معه البنت المسكينة ليلة مقتلها. |
Geçen öğleden sonra olan trajediye tanık olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكَ شهدتَ المأساة بعد ظهر اليوم. |
Senin oldukça sert bir çocuk olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكَ متبجّح جدّاً. |
Burada kaldığını duyduk, ahbap. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكَ تمكث هُنا يا صديقي. |
Mercy Lewis hakkında sorular sordugunu duyduk. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكَ كنتَ تطرح (أسئلة عن (ميرسي لويس |
Kızıma göz kulak olduğunu duydum. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكَ تعتني بها. |
Hasta olduğunu duydum. | Open Subtitles | لقد سمعتُ أنّكَ مريض |
Senin April'ın eşi olduğunu duydum. O iş nasıl oldu? | Open Subtitles | (سمعتُ أنّكَ مرافق (إيبرل كيف حدث ذلك؟ |
Mercy Lewis hakkında sorular sorduğunu duyduk. | Open Subtitles | سمعتُ أنّكَ كنتَ تطرح (أسئلة عن (ميرسي لويس |