Jack'ten hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | لقد سمعت أشياء عظيمة من جاك بخصوصكم |
Sydney, tanıştığımıza çok memnun oldum. Senin hakkında o kadar çok şey duydum ki. | Open Subtitles | (سيدني) أنني سعيدة لرؤيتك قد سمعت أشياء عظيمة عنك |
Hakkınızda çok şey duydum. | Open Subtitles | سمعت أشياء عظيمة عنك |
- Hakkınızda iyi şeyler duydum. | Open Subtitles | سمعت أشياء عظيمة عنك، سّيد كفندش. |
Elbette. Çok iyi şeyler duydum. | Open Subtitles | بالطبع, لقد سمعت أشياء عظيمة |
- Ne? İzlemedim ama hakkında güzel şeyler duydum. | Open Subtitles | لم أتابعه و لكني سمعت أشياء عظيمة عنه |
Çalışmaların hakkında çok güzel şeyler duydum. | Open Subtitles | سمعت أشياء عظيمة حول عملك، |