"سمعت أنهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Duyduğuma göre
        
    • diye duydum
        
    • olduğunu duydum
        
    • olduğunu duymuştum
        
    • olduklarını duydum
        
    • Duydum ki
        
    • duyduğumda
        
    • olduklarını duymuştum
        
    Çocuklar, Duyduğuma göre bowling salonunda bu geceki lig maçını iptal etmişler. Open Subtitles مرحبا يا أولاد ، سمعت أنهم ألغوا ليلة المنتخب في صالة البولينغ
    Duyduğuma göre İkinci Dünya Savaşı'nın yapıldığı gerçeceğini yeni öğrenmişler. Open Subtitles سمعت أنهم اكتشفوا للتو أن الحرب العالمية الثانية قد وقعت
    - Ya da cücelerle dolu bir ev. Çok misafirperverlermiş diye duydum. Open Subtitles أو منزلاً مليء بالأقزام لقد سمعت أنهم مضيافين للغاية
    Sana bir buçuk saat kadar ihtiyaçları olmayacak diye duydum. Open Subtitles سمعت أنهم يقولون بأنهم لا يحتاجونك قبل ساعة ونصف
    Bir çeşit hayvan saldırısı olduğunu duydum. Open Subtitles إذن لقد سمعت أنهم يقولون أنه كان هجوم حيوان من نوع ما
    Biliyor musunuz, onların gerçekten ufak adamlar olduğunu duymuştum. Open Subtitles أنا قد سمعت أنهم كانوا فعلاً أشخاص صغار الحجم
    Bir yerlerde hapiste olduklarını duydum ama infaz edilmeleri an meselesidir. Open Subtitles سمعت أنهم يحتجزونهم في مكان ما لكنها مسألة وقت قبل أن يعدموهم
    Duydum ki bu şortları senin palantolonlarını aldığın yerden alıyorlarmış. Open Subtitles جذاب في الواقع،لقد سمعت أنهم اشتروا السراويل من نفس المحل الذي اشتريت منه سروالك الجينز
    Duyduğuma göre geceleri somunlarımızı söküp onları kahvaltıda yiyorlarmış. Open Subtitles سمعت أنهم يفككون جذوع البندق خاصتنا في الليل ويأكلونها عند وجباتهم البشرية.
    Duyduğuma göre günün ilerleyen saatlerinde golf topuna da vuracaklarmış. Open Subtitles سمعت أنهم لاحقــاً سيسددون بعض كرات الغولف
    Topladığın parayı yetimhaneye bağışlayabilirsin. Duyduğuma göre yeni bir duvara ihtiyaçları varmış. Open Subtitles يمكنك أن تمنح المال للأيتام، سمعت أنهم بحاجة لجدار جديد
    Duyduğuma göre gezegende çok korkunç şeyler bulmuşlar. Open Subtitles رين: لقد سمعت أنهم وجدوا شيئاً مخيفاً جداً على سطح الكوكب
    Duyduğuma göre canları kimle isterse onunla yatıyorlarmış ve bağlılık duygusu onlara tamamen tuhaf geliyormuş. Open Subtitles سمعت أنهم يضاجعون أيما يريدون، وأن فكرة الإخلاص غريبة نهائيًا بالنسبة لهم.
    Seni üzmek istemem ama bir arkadaş olarak, üç kişi diye duydum. Open Subtitles لا أريد إزعاجك، لكن كصديق، سمعت أنهم كانوا 3.
    Kumsalda polisler var. Ceset buldular diye duydum. Open Subtitles الشرطة على الشاطئ سمعت أنهم قد وجدوا جثة
    Hapiste bunu halettiler diye duydum. Open Subtitles سمعت أنهم دخلوا في شجار في القفص
    Moskova'da iyi partiler olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أنهم يحتفلون جيدا في موسكو
    Grev bozucu hemşireler olduğunu duydum. Open Subtitles لقد سمعت أنهم أحضروا ممرضات مزعجات
    Hayır, öyle birini görmedim. Hepsinin hain olduğunu duymuştum. Open Subtitles كلا، لم أرى أحد منهم سمعت أنهم خونة جميعاً.
    Gayet iyi olduklarını duydum. Open Subtitles سمعت أنهم بحالة طيبة إنهم بخير حال
    Duydum ki ona kasabayı terk etmesi için gece yarısına kadar zaman tanıdılar. Open Subtitles سمعت أنهم أمهلوها حتى منتصف الليل لتغادر المدينه
    L.A.'den birini gönderdiklerini duyduğumda panikledim. Open Subtitles عندما سمعت أنهم أحضروا شخصا من لوس أنجيلوس, شعرت بالفزع
    - Uyumlu olduklarını duymuştum. - Evet. Open Subtitles سمعت أنهم كانوا مناسبين لبعضهما تماما - نعم -

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more