hakkında çok şey duyduğum efsanevi okul yönetim kurulu karşısındayım. | Open Subtitles | أرى بأنني بمواجهة مع مجلس الإدارة الأسطوري الظريف الذي سمعت الكثير عنه |
hakkında çok şey duyduğum şahıs bu. | Open Subtitles | هاهو الرجل الذي سمعت الكثير عنه |
Ama çok yararlı oldunuz, onu teröristlerin elinden kurtardınız ve hakkında çok şey duyduğum patronunuzla tanışmama imkan sağladınız. | Open Subtitles | ومع ذلك، أثبتِ أنّكِ مفيدة إلى حد ما، إنقاذه من إرهابيّي الخصوصية المضلّلين أولئكِ، والترتيب بحيث يمكنني لقاء رئيس عملكِ الذي سمعت الكثير عنه. |
Karikatür dergilerini toplayan sen olmalısın. Hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | أنت بالتأكيد جامع القصص المصورة الذي سمعت الكثير عنه |
Uzun zamandır Baker'a gitmek istiyordum zaten. Hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | كنت متشوقاً للذهاب إلى "بيكر" منذ وقت طويل، لقد سمعت الكثير عنه |
Şey, önce hakkında çok şey duyduğum kızarmış hamur tatlılarında denemek istiyorum. | Open Subtitles | أولا أريد أن أجرب "الكعك المسطح" الذي سمعت الكثير عنه... |
- Evet. - Kitap Hakkında çok şey duydum. | Open Subtitles | نعم لقد سمعت الكثير عنه |