Onun lakabıymış, ve hepsi onu bu isimle çağırdığımı duydu. | Open Subtitles | كانت معلوماتها التي تسبب بالقبض عليهم، والجميع سمعني أنادي باسمها. |
İşten çıkarılacak olanın Bulldog olduğunu sandım ve birine söyledim, o da beni duydu. | Open Subtitles | وان بولدوغ هو الذي سيتم طرده لذلك فكنت اكرر هذه الشائعة,سمعني هو بالصدفة,ولهذا قال ما قال |
Ama söylüyorum size. Beni duydu. | Open Subtitles | أعرف أن ذلك ليس ممكناً ها أنا أقول لك إنه سمعني |
- İlk geldiğimde beni duymuş ve buradan fırlamış olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّه سمعني المرّة الأولى . ثمّ هرب من هنا |
Babam 100.000 mil gelmişti ve o gün şarkımı duyan tek kişi değildi. | Open Subtitles | "قطع والدي مئة ألف ميل، ولم يكن الوحيد الذي سمعني يومها" |
Bir keresinde bir tiyatronun müdürü şarkı söylediğimi duyup ünlü olmam için yalvardı. | Open Subtitles | وعندما سمعني مدير الاوبرا اغني جاء اللي من فوره و عرض عليَّ ان اكون مغنية |
Beni dinledi, ve peşlerine düşecek. | Open Subtitles | لقد سمعني ، و سيلاحقهم |
Diğerleri beni duyduysa, özür dilerim, Harvey. | Open Subtitles | إذا كان هناك أحد سمعني "فأنا أعتذر ،"هارفي |
Sabahleyin bir şeyler yutan insanlar hakkında konuştuğumu duydu. | Open Subtitles | لقد سمعني و أنا أتكلم عن التي ابتلعت هاتفي. |
Sonra bir gün ne kadar iğrenç olduğunu düşündüğümü bir arkadaşıma anlatırken beni duydu. | Open Subtitles | ثم في احد الايام سمعني اخبر صديقة كم اني ظننت انه مقرف |
Beni duydu biliyorum.Bu durumun bizi nasıl etkilediğini söyledim. | Open Subtitles | اجل، وقد سمعني، متأكد بأنه سمعني أخبرته ماذا فعل بنا غيابه |
Sonra biri sesimi duydu ve asıl adam oldum. | Open Subtitles | ثم دور الممثل المساعد في الأفلام ثم سمعني أحد الأشخاص أغني جعلوني الممثل الرئيسي |
Hayır. Bir sorun olduğunu biliyor. Beni duydu. | Open Subtitles | كلا, يعرف أن هناك مشاكل, هو سمعني |
Hayır, duydu. Lanet bir taksi bulabilir miyim? | Open Subtitles | سمعني أيمكن أن تقف لي سيارة أجرة؟ |
Beni duydu ve göz kırptı. Annemin üzerine yemin ederim. | Open Subtitles | سمعني وأعطاني إشارة بعيناه أقسم بأمي |
Kimse 'süre doldu' dediğimi duydu mu? | Open Subtitles | هل سمعني أحدكم أقول انتهى الوقت؟ |
Arabayla gelirken benden duydu. | Open Subtitles | سمعني أقول ذلك ونحن في الطريق إلى هنا |
Evet, burayı ararken adını duymuş olmalı. | Open Subtitles | كنت أسأل عن الاتجاهات, و قد سمعني أذكر اسمك |
Burt mutlaka onun sattığı elmas şeklindeki küpeleri çok sevdiğimi duymuş olmalı. | Open Subtitles | بيرت من المؤكد أنه سمعني وأنا أقول كم أنني أحب شكل الأقراط الماسية لقد كانت تبيعه علي قناة التسوق |
İçinizde sarı pantolon dediğimi duyan var mı? | Open Subtitles | هل سمعني أي أحد أقول بنطلون أصفر؟ |
Sanırım adam telefonla konuştuğumu duyup çıkmış olmalı. | Open Subtitles | الرجل يبدو بأنه سمعني من على الهاتف وهرب. |
O beni dinledi ve bana destek oldu. | Open Subtitles | قد سمعني و ساعدني |
Tabii beni duyduysa. | Open Subtitles | فقط إذا سمعني. |
"Yalnızca bir rüya olsa bile, sesimi işittiğini umut ediyorum." | Open Subtitles | "حتى وإن كان ذلك مجرد حلم، فآمل أن يكون قد سمعني. |
Bunu söylerken kimsenin beni duymadığına çok memnunum. | Open Subtitles | مسرورٌ بأن لا أحد سمعني وأنا أقول هذا حصلت عليك! |