"سمع أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu duymuş
        
    • duydu
        
    Babam polisin Bunkie'nin cinayetiyle ilgili bir tanıkları olduğunu duymuş. Open Subtitles والدي سمع أن الشرطة لديهم شاهد عيان على مقتل بانكي
    Babam polisin Bunkie'nin cinayetiyle ilgili bir tanıkları olduğunu duymuş. Open Subtitles والدي سمع أن الشرطة لديهم شاهد عيان على مقتل بانكي
    Yazılarının ürkütücü ve depresif olduğunu duymuş. Seninle tanışmak için can atıyor. Open Subtitles لقد سمع أن كتاباتك مرضية و محبطة إنه يتوق لمقابلتك
    Beni de asacaklardı ama Lord Tywin soy adımın Payne olduğunu duymuş ve beni bağışladı. Open Subtitles عقدوا المشنقة لى أيضاً لكن اللورد "تايوين" سمع أن إسم عائلتى "باين" لذا عفى عنى
    Yasemin'in başka birine aşık olduğunu duydu, o zaman babasını tehdit etti, ve Yasemin'i alıp krallığına götürdü ve onu haremine kapattı. Open Subtitles لقد سمع أن ياسمين تحب غيره لذا فقد هدد والداها وأخذ يا سمين الى مملكته
    Kardinalinin Southwell'e ulaştığını ve her taraftan insanların onu görmeye akın ettiğini duydu. Open Subtitles سمع أن الكاردينال الخاص بك وصل أراضي الشمال والحشود جاؤوا يتدفقون من كل مكان لرؤيته فقط.
    Yani Deke Meksika'da deneysel tedaviler olduğunu duymuş. Open Subtitles "سمع أن هنالك تجارب علاجية في "المكسيك
    Ya da Kraus, Ramirez'in öldüğünü duydu ve Spears'la başka bir iş için buluşmaya geliyor. Open Subtitles أو ربما (كراوز) سمع أن (راميرز) قد قتل وأتى ليقابل (سبيرز) وبحوزته خطة جديدة
    Çünkü dışarıda Henry'nin sesini duydu. Open Subtitles لانه سمع أن "هنري" في الخارج.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more