Bay Smee mavi denizlerde yelken açan en cesur, en zeki en utanmaz korsan kim? | Open Subtitles | سيد سمى من هو الاكثر شجاعة و اقدام و اذكى ملاح ابحر ابحر عبر الحيط |
Bay Smee, işinin başına dön ve kalası tak böylece üzerinde yürüyebilirsin! | Open Subtitles | سيد سمى كن صالحا و اصلح اللوح حتى اجعلك تمشى علية |
Smee, yemin ederim bu durum beni delirtecek. | Open Subtitles | اقسم لك يا سمى هذا يدفعنى للانهيار |
Picasso oğluna Adolf ismini koymuş olsaydı barışı Guernica'ya nazaran daha kişileştirmiş olurdu. | Open Subtitles | لو أن بيكاسو سمى ابنه أدولف، لاستطاع تجسيد السلام أكثر من لوحة غيرنيكا. |
Eğer bu bir ölüm beyanıysa ve katilin ismini söylediyse, kabul edilebilir olurdu. | Open Subtitles | إنه بيانٌ قبيل الوفاة، وقد سمى القتلة سأُسلم بذلك الأمر |
Kendine Mehdi diyordu, beklenen biri, çöl kabilelerini kendi etrafında toplamıştı, ve kutsal savaş çağrısı yapıyordu. | Open Subtitles | سمى نفسه المهدى المنتظر و جمع حوله قبائل الصحراء و نادى بالحرب المقدسة |
Büyük büyükbabam Kentucky'den birinin, ismini almış bir Kentucky kölesiydi. | Open Subtitles | ووالد جدي العظيم كان عبد كنتاكي سمى بعد بعض عظماء كنتاكي |
İsmini dağları dize getiren ve ismi, | Open Subtitles | اانت زميل الذي سمى بعد الشاب |
Şirkete ismini veren babamdı. | Open Subtitles | والدي سمى الشركة على اسمه. |
Şirkete kendi ismini veren babamdı. | Open Subtitles | والدي سمى الشركة على اسمه |
Kaptan bunlara "aberasyon" diyordu. | Open Subtitles | الربان سمى تلك الأجزاء بالإنحرافات. |
Booth Bay Nigel-Murray'ye sadece "İngiliz Stajyer" diyordu. | Open Subtitles | بوث) فقط مرة) (سمى السيد (نايجل موراي (المتدرب الذكي الإنجليزي) |
Kendisine Hilebaz diyordu. | Open Subtitles | وذلك الشخص سمى نفسه (المخادع). |