"سنأخذه" - Translation from Arabic to Turkish

    • götüreceğiz
        
    • alıyoruz
        
    • alacağız
        
    • götürüyoruz
        
    • götürelim
        
    • alırız
        
    • alacağımızı
        
    • alıp
        
    • Tutuyoruz
        
    • çıkartacağız
        
    • götürüp
        
    Prangalı, kelepçeli ve bir atı bile devirecek kadar uyuşturucu verildi. Onu hastaneye götüreceğiz ve dört polis tarafından 24 saat gözetlenecek. Open Subtitles سنأخذه إلى المستشفى و سيكون هناك أربع رجال شرطة يحرسونه طوال الوقت
    Sonra da onu bomba neredeyse oraya götüreceğiz. Open Subtitles وبعدها سنأخذه إلى مكان القنبلة أينماً تكن
    - Onu hemen ameliyata alıyoruz. Akciğeri delinmiş, iç kanaması var. Open Subtitles سنأخذه إلى الجراحة الآن، لقد عانى من رئة مثقوبة ونزيف داخليّ
    Sizden para istemeyeceğiz. Parayı silah zoruyla alacağız. Open Subtitles لن نطلب المال لكننا سنأخذه تحت تهديد السلاح
    Onu hastaneye götürüyoruz, hemen! Dışarıdakiler umurumda değil! Open Subtitles سنأخذه للمستشفى الآن أنا لست مهتمة من بالخارج
    Bak, her halükarda onu Camden'a götürelim. Biraz kahve veririz. Open Subtitles اسمع، سنأخذه الى كامدن بأية حال سنجعله يشرب بعض القهوة
    Tamam onu da alırız. Çocukları içeri almıyorlar mı? Open Subtitles سنأخذه معنا أيضاً هل يُسمح بدخول الأطفال؟
    Bu adamın acil tedavi edilmesi gerek. Onu buradan götüreceğiz. Open Subtitles هذا الرجل يحتاج إلى مساعدة طبية عاجلة ، سنأخذه من هنا
    Gerisini de yasal mülk alımı için Amerika'ya götüreceğiz. Open Subtitles الباقي سنأخذه لأميركا للأستثمار في الممتلكات المكتسبة قانونية
    Akşam yemeğinden sonra onu gizli bir lokasyona götüreceğiz. Open Subtitles سيتناول العشاء ثم سنأخذه إلى.. مكانٍ سري.
    Sonra git dedeni gör Ve ona söyle onu Bangalore'a götüreceğiz. Open Subtitles ثم إذهب واخبر جدك أننا سنأخذه إلى بانغالور
    Kaçmaya çalıştı ama yakaladık. Şimdi sorguya alıyoruz. Aferin. Open Subtitles حاول الهرب ، ولكننا أمسكنا به سنأخذه الآن للإستجواب
    Kullanılabilecek her şeyi yanımıza alıyoruz. Open Subtitles أي شيء يمكن استخدامه سنأخذه معنا
    Marshall'la Londra'dan döndüğünüzde, onu koruma programına alacağız. Open Subtitles عندما أنت ومارشال تعود، نحن سنأخذه إلى الحبس الوقائي.
    Gidecek bir yeri yoksa, onu ailemize alacağız. Open Subtitles سنأخذه معنا, إذا لم يكن لديه مكان للذهاب إليه
    Önümüzdeki hafta onu götürüyoruz. Open Subtitles إذاً، أنا وأنت سنأخذه إلى فوق الأسبوع المقبل
    Önümüzdeki hafta onu götürüyoruz. Open Subtitles أنا وأنت سنأخذه إلى الأعلى في الأسبوع القادم
    Burada bir villa kiraladım. Onu oraya götürelim. Ben de üzerinde çalışmaya başlayayım. Open Subtitles أناأستأجرفيلابالجوار، سنأخذه هناك و سأعالجه
    Onu hastaneye götürelim birkaç test yapıp, parmak izi alırız. Open Subtitles سنأخذه للمستشفى نجري بعض الفحوصات و البصمات
    O iki ihtiyara orayı alacağımızı yazacağım. Open Subtitles سأكتب لأصحاب ذلك المكان وسنخبرهم بأننا سنأخذه
    Odasında ne isteyeceğini bir düşün. Biz de alıp yatağının yanına koymak için götürelim. Open Subtitles لذا فكري، بما قد تحتاجه في غرفتها سنأخذه معنا ونضعه بجانب سريرها
    Tutuyoruz. Sokağın başındaki bina, orasıyla da ilgileniyor musunuz? Open Subtitles سنأخذه , هل تدير المبنى في آخر الزقاق ؟
    Ön kapıdan gireceğiz, yanımızda arka kapıdan çıkartacağız. Open Subtitles سوف ندخل من المقدمة ، و سوف سنأخذه من الخلف
    Sonra Hava Kararınca Onu Gizli Bir Yere götürüp Gömeceğiz Open Subtitles لاحقاً , عندما يحين الظلام سنأخذه إلى مكان سري و نقوم بدفنه هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more