İki çocuğu öldürürsen insanlar öğrendiğinde bu alemde nasıl görünürüz? | Open Subtitles | إن قمت بقتل فتيين، كيف سنبدو في المقاطعة عندما يعلم الناس؟ |
Takım elbise giysek, o zaman da mahkemeye gidiyor gibi görünürüz. | Open Subtitles | وإذا ارتدينا بدلة سنبدو وكأننا ذاهبون إلى قاعة المحكمة |
Highlands'a giden dost canlısı insanlar gibi görünürüz. | Open Subtitles | سنبدو وكأننا بعض الأشخاص الودودين القادمين من الجبال |
Bu harika. Ben de alışverişe çıktım. Beraber mükemmel görüneceğiz. | Open Subtitles | هذا مثالي, لقد ذهبت للتسوق أيضاً سنبدو عظماء ونحن سوية |
Bu şey dağ aslanı çıkarsa hepimiz koca aptallar gibi görüneceğiz. | Open Subtitles | إذا تبين أنه كذبة كبيرة سنبدو مثل مجموعة من الحمقى |
Bu akşam iki kadınla randevumuz var, ve eğer ikimiz de aynı gömleği giyersek tam birer aptal oluruz. | Open Subtitles | سنخرج مع فتاتين الليلة. إن أرتدينا نفس القميص، سنبدو كالبلهاء. |
Düşündüm ki tatilde birlikte Paris'e gitmiş olsaydık nasıl görünürdük, belki onu merak eder. | Open Subtitles | فكرت انه ربما يري ماذا كيف سنبدو معاً في عطلتنا في باريس |
Sanki birkaç fincan kan içerek eğlenen bir grup şirin vampir gibi görünüyoruz. | Open Subtitles | مثل سنبدو نحن الدم من كأس يرتشف من الجميلين الدماء مصاصي مجموعة مثل الدم من بكأس يتمتعون |
Artık cevap vermeliyiz, yoksa zayıf görünürüz. | Open Subtitles | الآن, علينا ان نرد لهم الضربة او سنبدو ضعفاء |
En azından inanıyormuş gibi yapmazsak hıyar gibi görünürüz. | Open Subtitles | سنبدو حمقى اذا لم نقوم على الأقل بالتظاهر اننا مصدقين. |
Bir şey yapmazsak da zayıf görünürüz ve zaten peşimize düşerler. | Open Subtitles | وإن لم نفعل شيء، سنبدو ضعفاء وسيهاجموننا على أي حال. |
Bunun sende olduğunu öğrenirlerse, gerçekten de suçlu gibi görünürüz. | Open Subtitles | إذا علموا بشيء ما سنبدو بصورة سيئة للغاية |
- Eğer hükmü beklersek ve bu da olumsuz sonuçlanırsa, karmaşık hâlde görünürüz. | Open Subtitles | وهو غير مؤاتي، سنبدو وكأنّنا نناضل بصعوبة. |
Eğer kusarsam, ikimiz de aptal gibi görünürüz. | Open Subtitles | لو تقيأتُ ، سنبدو نحن الاثنان أغبياءً |
Olay şu eğer geri dönersek, zayıf görünürüz. | Open Subtitles | الامر هو لو عدنا، سنبدو ضعيفين |
Mükemmel. Ben de alışverişe çıktım. Birlikte muhteşem görüneceğiz. | Open Subtitles | هذا مثالي, لقد ذهبت للتسوق أيضاً سنبدو عظماء ونحن سوية |
Kimin kim için çalıştığını açıkça belirt yoksa ikimiz de aptal gibi görüneceğiz. | Open Subtitles | أوضح من يعمل لحساب من أو سنبدو كلانا كالحمقى |
Bu herife bir şey almalıyız, yoksa kötü görüneceğiz. | Open Subtitles | يجب أن نشتري شيئاً لهذا الشخص وإلا سنبدو وقحين |
Ya o çıkıp geldiğinde aptal gibi görüneceğiz... | Open Subtitles | وكم سنبدو أغبياء عندما تأتي تتراقص بتلك السيارة |
Çok yakında oldukça samimi görüneceğiz. | Open Subtitles | لأننا قريباً جداً سنبدو جد مألوفين |
— Çünkü öyle yapmazsak fazla istekli oluruz. — Ne için fazla istekli? | Open Subtitles | ــ لأننا إن لم نفعل سنبدو تائقين جداً ــ تائقين إلامَ؟ |
İyi tarafı, harika görünürdük. | Open Subtitles | بغض النظر، سنبدو رائعتين. |
Biz aptal gibi görünüyoruz, onlar da kahraman gibi görünüyor. | Open Subtitles | سنبدو أغبياء, وسيظهرون كالأبطال |