15 seneden sonra, Tüm istediğim bir yıl daha kalman. | Open Subtitles | بعد خمسة عشر عاما ما أطلبه مجرد سنة واحدة أخرى |
Dothrak dilini makul ölçülerde öğrenmeniz bir yıl almış majesteleri. | Open Subtitles | لقد لزم مولاتي سنة واحدة فقط لتتعلم الدوثراكية بطريقة معلوقة. |
bir yılda birkaç kuşak üreyebildikleri için çok daha hızlı evrim geçirebiliyorlar. | Open Subtitles | ويمكنهم أيضاً التطوّر أسرع لأنه باستطاعتهم انتاج أجيال عديدة خلال سنة واحدة. |
İnşaat şirketim New York'a taşındığında, kiralar çok yüksekti o yüzden biz de sadece bir yıllık leasing yaptık. | Open Subtitles | عندما أنتقلت شركة الإنشاءات خاصتي إلى نيويورك ، أصبح الإيجار بمنأى عن الأنظار لذا قد أخذنا إيجار لمدة سنة واحدة |
Dur tahmin edeyim. Akademide bir yıI, sıfır savaş deneyimi... | Open Subtitles | قضيت سنة واحدة في الأكاديمية مهاراتك القتالية كانت صفر |
Eski-dejenere. Şimdi üst sınıfım. Tam olması için bir yılım kaldı. | Open Subtitles | الملك سابقا، غدا أول يوم من سنة التخرج لدي سنة واحدة لأعيد الأمور إلى نصابها |
Thomas Marcano, mahkeme, hakkında şu karara vardı... 18 ayı aşmamak ve bir yıldan az olmamak kaydıyla... | Open Subtitles | توماس ماركانو, المحكمة بموجب ذلك تحكم بحجزك فترة لا أكثر من 18 شهر، ولا أقل من سنة واحدة |
Peki ya sadece bir sene sonra gercegi gorurse, hayatinin kalan 35 yilinda ne yapardi? | TED | ماذا لو وجدت الحقيقة بعد سنة واحدة فقط، ماذا ستفعل حيال ال35 سنة المقبلة في حياتها؟ |
Neyse... İşe bir yıl ara verdim ve bahsettiğim köy bilim projesine katıldım. | TED | وهكذا أخذت سنة واحدة بعيدا عن العمل، وذهبت إلى برنامج العلوم القروي. |
Örneğin şu sol üstte gördüğünüz tıkanmış atardamarların, yalnızca bir yıl sonra ölçülebilir şekilde açılması gibi. | TED | تلك الشرايين المسدودة في أعلى يسار الشاشة بعد سنة واحدة أصبح أقل إنسداداً بشكل ملحوظ |
bir yıl sonra, artık o kadar tıkalı değil -- normal olarak tersi olur. | TED | بعد سنة واحدة, لقد قل التضيق عما كان سابقاً, في العادة نرى الدم يرجع للجهة المعاكسة. |
bir yıl islahevi. yıkıcılıktan 1944. | Open Subtitles | عقوبة سنة واحدة في الإصلاحية لأعمال تخريب |
En fazla bir yıl yatarsın. Sonra onu geri alırsın. | Open Subtitles | سوف تفقدها سنة واحدة كحد أقصى , ثم تحصل عليها مرة أخرى |
Bu bir yılda yaklaşık 900 arabanın trafikten çekilmesine eşdeğer. | TED | هذا مساوي تقريباً ل900 سيارة أُزيلت من الطريق في سنة واحدة. |
Aşağı yukarı küçük bir otomobilin günde 20 kilometreden bir yılda salacağı kadar. | TED | مايقارب رحلة سيارة صغيرة 20 كيلومتر ليوم, وستصدر منها في سنة واحدة. |
Toplam, 634 million eder. bir yılda net kazanç. | Open Subtitles | معا يكون ستمائة و أربع و ثلاثون مليون دولار ، فى سنة واحدة ، و هذا الربح الصافى |
Ve şu işkence odasının bir yıllık kira kontratımız var. | Open Subtitles | و لدينا عقد إيجار سنة واحدة في غرفة للتعذيب |
1988 Olimpiyatları'na kadar bir yıllık sıkı çalışın. | Open Subtitles | حتّى الألعاب الأولمبية في 1988، لنعمل بجدّ لمدة سنة واحدة. |
Tam bir yıI önceki Noel Arifesi'nde bu okul, iki öğrencisinin akıI almaz bir cinayet mahalliydi. | Open Subtitles | بالضبط قبل سنة واحدة الماضي عشية عيد الميلاد وكانت هذه المدرسة مسرحا ل الجريمة لا يمكن تصورها عندما اثنين |
Lisede bir yılım daha var. | Open Subtitles | إسمع تبقى لي سنة واحدة من الدراسة الثانوية |
John Reilly, mahkeme, hakkında şu karara vardı... 18 ayı aşmamak ve bir yıldan az olmamak kaydıyla... | Open Subtitles | جون رايلى, المحكمة بموجب ذلك تحكم بحجزك فترة لا أكثر من 18 شهر، ولا أقل من سنة واحدة |
bir sene önce El Salvador San Miguel'de tutuklanmış. | Open Subtitles | إعتقلَ قبل سنة واحدة في سان ميجيل، السلفادور. |
Ortalama yaşam süresi son 10 yılda her 3 yıl için 1 yıl arttı. | TED | متوسط العمر المتوقع تضاعف بمقدار سنة واحدة لكل ثلاث سنوات في العقد الماضي |
Burada sadece bir yıldır bulunan biri için çok şey biliyor gibisin. | Open Subtitles | يبدو أنّكِ تعرفين الكثير بالنسبة لشخص مضى على وجوده هنا سنة واحدة |