Fritz bir yolunu biliyordur. Onu takip edeceğiz. | Open Subtitles | لا بد وأن ذلك الألماني يعرف الطريق سنتبعه |
Dere sağda yukarıda. Oraya vardık mı şelaleye kadar takip edeceğiz. | Open Subtitles | الجدول هُناك بالأعلى، عندما نصل إلى هُناك، سنتبعه إلى الشلالات. |
Yırtıcı kuş diğer bölgeleri kolaçan ederken biz bu yolu takip edeceğiz. | Open Subtitles | سنتبعه بينما يغطي الطائر الكاسر كل الأراضي الأخرى. |
Pekala, Eiji bunu ilk önce öğrendi, bizde O'nu takip edeceğiz. | Open Subtitles | حسنا ايجى تم اكتشافه اولا لذا سنتبعه |
Öyleyse onu takip edeceğiz. | Open Subtitles | إذا سنتبعه فقط. |
Çünkü onu takip edeceğiz. | Open Subtitles | لأننا سنتبعه |
Onu takip edeceğiz! | Open Subtitles | سنتبعه! |