Ne yani Ryder pataklanana kadar burada oturup beklemek mi istiyorsun? | Open Subtitles | اذا, هل سنجلس هنا وننتظر إلى أن يسرق كل ملابس رايدر؟ |
Şimdi size ne yapacağımızı söyleyeyim. burada oturup bu konuda konuşacağız. | Open Subtitles | سأخبركم عمّا سنفعله سنجلس هنا ونتحدث عن ذلك |
burada oturup, hepimizi birer birer almalarını mı bekleyeceğiz? | Open Subtitles | هل سنجلس هنا فقط وندعهم يأخذونا الواحد تلوى الآخر؟ |
Hamam böcekleri küçük tatil yerimizi mikrodalga fırında pişirene kadar burada oturacak mıyız? | Open Subtitles | نحن فقط سنجلس هنا حتّى يفّجر هولاء مكاننا هذا ؟ هل ذلك كل شيء ؟ |
Ya da avukatımın gelmesini beklerken saatler boyunca burada otururuz. | Open Subtitles | أو سنجلس هنا لبضع ساعات بينما أحضر محامي الخاص |
burada oturup 800 dolarlık bir şarabı içiyor olacağımızı hiç sanmazdım. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا كنا سنجلس هنا نشرب زجاجة نبيذ ثمنها 800 دولار |
Güzel, yani artık burada oturup kadının bizi de öldürmesini bekleriz. | Open Subtitles | عظيم، إذا سنجلس هنا وننتظر أن تأتي لتقتلنا أيضا. |
Güzel, yani artık burada oturup kadının bizi de öldürmesini bekleriz. | Open Subtitles | عظيم، إذا سنجلس هنا وننتظر أن تأتي لتقتلنا أيضا. هي لن تقتلنا. |
burada oturup ileri geri atışacağız. | Open Subtitles | سنجلس هنا ونتناقش مراراً وتكراراً |
- Hayır. burada oturup yemeğin keyfini çıkaracağız. | Open Subtitles | لا، لا سنجلس هنا و نتناول الوجبة معاً |
Öyleyse, burada oturup, nefesimizi tutacağız. | Open Subtitles | اذا, نحن سنجلس هنا ونحبس انفاسنا |
Polis buraya gelene kadar burada oturup beklemeliyiz. | Open Subtitles | سنجلس هنا حتى مجيء الشرطة او اي احد |
Başımıza iş açılacak, hatta daha fenası olacak belki ve biz burada oturup onları bekleyeceğiz. | Open Subtitles | ونحن فقط سنجلس هنا وننتظر حدوثه، ولكن أنا وأنت... |
Sanırım burada oturup beraber üzerinden geçeceğiz. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنجلس هنا ونستذكره معاً. |
Sen ve ben burada oturup onun gelmesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | انا وانت سنجلس هنا وننتظر قدومه الى هنا! |
Çünkü Oz'daki biz mahkûmlar, burada oturup asla gelmeyecek olan cevabı bekleyeceğiz. | Open Subtitles | لأننا نحن سجناء (أوز), أؤمن، بأننا سنجلس هنا بانتظار الإجابات التي لن تأتي. |
Yani burada oturup Gwendolyn'ın bundan kurtulmasına izin mi vereceksin? | Open Subtitles | والآن، هل سنجلس هنا وندع (غويندلين) تُفلت بفعلتها؟ |
Sadece burada oturacak mıyız? ! | Open Subtitles | هل سنجلس هنا فقط ؟ |