"سنحب" - Translation from Arabic to Turkish

    • seveceğiz
        
    • isteriz
        
    • severiz
        
    • isterdik
        
    • seviniriz
        
    • seveceğimizi
        
    • sevebiliriz
        
    • bayılacağız
        
    • seveceğimiz
        
    Yani bu çocuğu öyle çok seveceğiz ki, adının hiç bir önemi olmayacak. Open Subtitles أقصد، أننا سنحب هذا الطفل كثيراً لدرجة لن يهم إسمه
    Evet, her zaman birbirimizi seveceğiz ve birbirimizin yardımına koşacağız ama bu kapıdan New York'a doğru yola çıktığında her şey değişecek. Open Subtitles نعم، أنا وأنت سنحب بعضنا دائماً، وأنت وأنا سنكون دائماً هناك من أجل بعضنا،
    Senin tercihin ama bize katılmanı çok isteriz. Open Subtitles حسنا، إنه خيارك ولكن سنحب أن تنضمي إلينا
    Altı tabaklı yemekte sen ve tatlı eşine katılmak isteriz. Open Subtitles سنحب أن ننضم إليك وإلى زوجتك الجميلة لعشاء بستة أنواع طعام.
    Alman kadınların size özel büyük şeyleri vardır lolipoplardan daha büyük şeyler ve biz lolipopları çok severiz. Open Subtitles اكثر من مصاصات. ونحن سنحب المصاصات.
    Hayır, demek istediğim burada çalışan güçlü bir kadın olmasını çok isterdik. Open Subtitles لا, انا فقط أقول اننا سنحب تماما ان تعمل هنا إمرأة قوية
    Yarın bize barbekü için gelirseniz çok seviniriz. Open Subtitles سنحب لو تكرمتم جميعا بأن تأتوا جميعكم إلى منزلنا غدا ؟
    Bu çocuğu senden daha fazla seveceğimizi düşünüyorsun. Open Subtitles أتظن أننا سنحب هذا الطفل بطريقة مختلفة عن التي نحبك بها ؟
    Bunu fark ettiğin zaman, birbirimizi seveceğiz. Open Subtitles عندما تدرك ذلك، سنحب .بعضنا البعض
    Daha çok güleceğiz, daha çok seveceğiz. Open Subtitles سنضحك بشكل أكثر و سنحب بشكل أكثر
    Birbirimizi seveceğiz. Open Subtitles سنحب بعضنا البعض
    Sanırım ben ve şeyim burayı seveceğiz. Open Subtitles اظن انه انا وال"الشئ "سنحب العيش هنا
    Üzgünüm kapalıyız ama yarın sizi burada görmek isteriz. Open Subtitles أنا أسفه المكان مغلق و لكن سنحب أن تعودوا غداً
    Dostlarım, kovboy gösterinizi izlemeyi canı gönülden isteriz. Open Subtitles اصدقائي ، سنحب أن نرى عرض رعاة البقر الخاص بكم
    Evimiz pek süslü püslü değil ama siz ikinizi misafir etmeyi çok isteriz. Open Subtitles بيتنا ليس فخم ولكنن سنحب ان يأتي معنا شخصين اخرين
    Crystal oyuncu olduğu için onun işi anlayan kişilerin önünde oynamasını isteriz. Open Subtitles سنحب أن نضعها في الأما في مجال الرؤية
    Yeni şeyler duymayı severiz. Süper. Open Subtitles سنحب الإستماع إلى بعض أشيائك الجديدة.
    Ve biz başka dünyaların bulunmasının mümkün olmasını isterdik. Open Subtitles ومن ثم سنحب أن نكون قادرين على إيجاد أرض أخرى
    - Gelmene çok seviniriz. Open Subtitles سنحب حقاً وجودك معنا
    Büyük bir şey yapmalıyız, bilirsin işte, insanlara birbirimizi sonsuza dek seveceğimizi gerçekten de gösterebilecek bir şey. Open Subtitles نحتاج لأن نفعل شيء كبير , شيء سيجعل الناس يعرفون بأننا سنحب بعضنا للابد
    Eğer kendimizi sevmezsek başkalarını nasıl sevebiliriz? Open Subtitles لأنه إذا لم نحب أنفسنا إذن فكيف سنحب الأخرون ؟
    Buna bayılacağız. Open Subtitles سنحب ذلك بجنون
    Bu yüzük bir zamanlar mezare girene dek birbirimizi seveceğimiz anlamına geliyordu. Open Subtitles هذا الخاتم كان يعني ذات مرّة إنّنا سنحب بعضنا البعض حتّى يضعوننا في القبر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more