"سنخبرهم" - Translation from Arabic to Turkish

• söyleriz
• söyleyeceğiz
• diyeceğiz
• söyleyecek
• anlatacağız

Ona pulların zaten satıldığını sadece pulları teslim edip parayı alacağımızı söyleriz.
سنخبرهم بأننا قمنا ببيعها... وكل ما نحتاجه هو تسليمها لهم وقبض المبلغ

Ahlâk Komisyonu'nda ne işim olduğunu soran olursa kadınların peşinden koşup viski içmekten hoşlandığımı, Başkan'ın bizim de temsil edilmemiz gerektiğini düşündüğünü söyleriz.
سنخبرهم فقط أني أحب مطاردة النساء وشرب الويسكي ولقد أحس الناطق أن تمثيليتنا ضعيفة

Yani medya ne yaptığımızı öğrenmek isterse onlara kesin ipuçlarımız olduğunu söyleyeceğiz.
لذا عندما يريد الإعلام معرفة ما نفعله للقبض على المقتص سنخبرهم أن لدينا أدلة حاسمة

Unutma, akşam 9 gibi orada olacaksın ve onlara tatlıdan sonra söyleyeceğiz.
حسناً، تذكر يجب عليك الحضور عند التاسعة ثم سنخبرهم بعد ان نتناول حلوى العشاء

İki dostumuz Maliye görevlileri kılığında bir bankaya gittiler mi diyeceğiz?
وماذا سنخبرهم ؟ إثنان من أصدقائنا أنتحلوا ... شخصية موظفين في مصلحة الضرائب

Gelecekteki Barry'nin mesajı ile ilgili bir şey söyleyecek miyiz?
لذا هل سنخبرهم بشيء عن رسالة (باري) المستقبلية أم لا؟

Effie'nin albümünün çalınmasına rüşvetle engel olduğunu anlatacağız.
اننا سنذهب للفدراليين و سنخبرهم كيف دمرت تسجيلات ايفي

Aradan zaman geçince ve senin ne kadar iyi biri olduğunu gördüklerinde onlara senin cehennemden gelen iblis olduğunu söyleriz.
وبعد مضي بعض الوقت و بعدما يعرفك الرفاق جيداً و يرون كم أنتِ رائعة عندها سنخبرهم إنك شيطان من الجحيم وما إلى هنالك

Biz de bir iki gün geçmesi gerektiğini söyleriz.
إذاً ، سنخبرهم أنّها تستغرق بضع أيام حتى يسري مفعلوها.

Nasıl yaparsan yap, tüm çantaları sen alacaksın. Amir denen hıyar umurumda değil. Ona, bir sürücünün diğerlerine kazık attığını söyleriz.
لا أهتم كيف تفعلها أحضر كل الحقائب حسـنا ً ، سنخبرهم أن أحد السائقين سرق الآخرين

Biz sizin bahçede çadır kuracağımızı söyleriz.
سنخبرهم أننا سوف نخيم في فناء منزلك

Ve onlara bildiklerimizi söyleriz. Onlar da kâtilleri mıhlarlar.
سنخبرهم بما نعرف سيقبضون على المجرمين

Freddy'nin hasta olduğunu söyleriz. -Doğru zaten.
سنخبرهم بان فريدي مريض, فهذا حقيقي

Onlara, kesin şartlarla geri çekilmeyeceğimizi söyleyeceğiz.
سنخبرهم الآن ..وبعبارات لا لبس فيها أن هذا لن يحتمل

- İyi şanslar sana. - Onlara merdivenleri boşaltmaya yardım edeceğimizi söyleyeceğiz.
سنخبرهم أنّنا سنساعدهم في إخلاء الدَرَج فحسب.

Erzak aramaya çıktığımızda bizi kurtarmaya çalışırken öldüğünü söyleyeceğiz.
سنخبرهم أنه مات في جولة لجلب المؤن لكي ينقذ حيواتنا

Nereye gideceklerini söyleyeceğiz. Takas için nerede buluşacağımızı söyleyeceğiz.
سنخبرهم لأين يذهبون، وأين سنلتقي لإجراء التبادل

onlara senin için ne diyeceğiz ?
بحقّ الجحيم ماذا سنخبرهم عنك؟

Onlara ne diyeceğiz?
و لكن ماذا سنخبرهم ؟

Joe, onlara ne diyeceğiz?
جـو" ماذا سنخبرهم ؟"

Buradan beraber çıkacağız... ve neler olduğunu anlatacağız.
سنقوم بالخروج من هنا سويّة و سنخبرهم مالذي حدث بالضبط