Ben Cindy Dickens InterCity Havayollarının görevlisiyim ve eve dönmenize yardımcı olmak geldim. | Open Subtitles | أنا سندي ديكنز. من الطيران الداخلي وأنا هنا لأوصلك الى البيت. |
Çünkü bize biraz ot bulması için Cindy Kim'i tatlı sözlerle ikna edeceğiz. | Open Subtitles | لأننا ذاهبون الى سندي كيم لإيجاب بعض العشب |
Cindy, lütfen. Beş dakika ayıramaz mısın? Çok saçma, benimle konuşmak bile istemiyorsun. | Open Subtitles | اعطني فقط خمس دقائق سندي,هذه سخافة انت حتى لا تكلمينني |
Böyle demiştin: "Sin-Dee, polisler geliyor kokaini mi saklar mısın?" | Open Subtitles | كنت أشبه بـ " أوه (سندي) الشرطة " قادمة.. " خذي حزمتي " - هل أنتِ جادة ؟ |
- Unutma, Sin-Dee. Olay çıkarmak yok! | Open Subtitles | تذكّري (سندي)، لا تضخمّي الأمر |
Genelde Cindy erkek arkadaşlarını eve yemek için getirmez. | Open Subtitles | سندي لا تجلب حبيبها عادة للعشاء في المنزل |
Cindy gibi birinin benim ya da çocuğumun doktoru olduğunu bilmek beni rahatlatırdı. | Open Subtitles | ساشعر بارتياح اذا كان عندي طبيب مثل سندي او عند اولادي |
Burada kalmayı tercih etmiştin... ama bu sefer Cindy seninle bir arkadaşını tanıştırmak istiyor. | Open Subtitles | انتهى بكَ المطاف و بقيتَ هنا و هذه المرة، قامت سندي بترتيبِ لقاء لكَ معَ صديقةٍ لها |
Cindy, harika bir geceydi. Not: Beni karım gibi pataklamadığın için de teşekkür ederim. | Open Subtitles | سندي, لقد كانت ليلة رائعة شكراً لعدم ضربكِ لي كما تفعل زوجتي |
Birçoğunuz benim karım Cindy'yi hatırlıyorsunuzdur ve ben askerde Fort Digs birliğindeyken amatör ligde beyzbol oynayan bir Meksikalı ile kaçtığını da biliyor olabilirsiniz. | Open Subtitles | حسنا.. معظمكم يتذكر زوجتي سندي وربما تعرفون أنه عندما كنت في التدريب الأساسي للجيش |
Belki Original Cindy'nin öğrenmesi gereken bir ders vardı. | Open Subtitles | ربما سندي الأصلية تريد ان تتعلم الدرس |
Çünkü bize biraz ot bulması için Cindy Kim'i tatlı sözlerle ikna edeceğiz. | Open Subtitles | - لأننا ذاهبون الى سندي كيم لإيجاب بعض العشب |
Cindy haklıymış. | Open Subtitles | كان سندي الصحيح. |
Cindy Kim'i görmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقابل سندي كيم |
Dinle, Sin-Dee. Seni görmek güzeldi ama... | Open Subtitles | انصتِ (سندي)، أنا سعيدٌ برؤيتكِ ولكن |
- Sin-Dee, lütfen karımla konuşma. | Open Subtitles | . سندي) أيمكنكِ ألاّ تتحدثِ) مع زوجتي ؟ |
Sin-Dee, lütfen... - Dokunma lan ona! | Open Subtitles | سندي) أرجوكِ) - أبعدي يديكِ عنها - |
- Sin-Dee! - Selam Alexandra! | Open Subtitles | (سندي) - (أوه (ألكساندرا - |
Bunu da güvenle söyleyebilirim çünkü bir Hindu Sindhi olarak Tahran'dan Tokyo'ya toplumların ve bu toplumların çeşitli kültürleriyle aslında doğrudan kültürel bir bağ hissediyorum. | TED | الان أستطيع قول هذا بقليل من القناعة لأنني كهندي سندي أنا أشعر بالفعل بصلة ثقافية مباشرة مع مختلف المجتمعات الثقافية المتنوعة و المجتمعات على طول الطريق من طهران إلى طوكيو |
Evlerdeyken arkamı kollardı. | Open Subtitles | كانت سندي في المنازل. |
Bu gece Joe'nin kulübünde Cyndi Lauper'ı görmek için biletim var. | Open Subtitles | -حصلت على تذاكر لرؤية سندي لوبر في حانة جو |
- Ben Sindy değilim,maymunum | Open Subtitles | انا لست سندي انا قردة |
Hayatım boyu dayanağım oldu. | Open Subtitles | وطوال حياتي كان سندي |