Dondurucudaki ordövrleri de bizimle birlikte götüreceğiz. | Open Subtitles | سنصطحب الذين يحتفظون بهم كمقبّلات بالبرّاد معنا |
Mezara götüreceğiz. Bu yaşanmadı. | Open Subtitles | سنصطحب هذا السرّ إلى قبورنا، ذلك لم يحدث أبداً |
ATM makinesini bizimle birlikte Meksika'ya götüreceğiz. | Open Subtitles | سنصطحب ماكينة النقود معنا الى المكسيك |
Herkesle tanıştırmak için Emma'yı bugün Ralph Lauren'e götürüyoruz. | Open Subtitles | سنصطحب إيما عند رالف لورن اليوم لنعرّفها بالجميع. |
Gel hadi. Finlay'i istasyona götürüyoruz. | Open Subtitles | هيّا سنصطحب (فينلي) ، بجولة بإتجاه المحطّة |
Kaplan'ı Avenue'ya götürüyoruz. | Open Subtitles | سنصطحب (كابلن) إلى "آيف" الليلة |
Bunu yapabilirsek, bir hafta için bile olsa, babanız ve ben... herkesi alışveriş merkezindeki Kral Henry'e sınırsız yemeğe götüreceğiz. | Open Subtitles | إن فعلنا ذلك حتى لو أسبوع واحد سنصطحب الجميع إلى (كينغ هنري) أنا ووالدكم ويمكنكم تناول وجبة (سمورغازبورد) في المجمع |
Aslında biz Penny ve Dave'yi Bilim Müzesindeki "TV'deki Robotların Evrimi" sergisine götüreceğiz. | Open Subtitles | (حسناً, في الحقيقة, سنصطحب (بيني) و(ديف لمعرض "الإنسان الآلي في التلفاز عبر الزمن" في متحف العلوم |