"سنعطيها" - Translation from Arabic to Turkish

• vereceğiz
• vereceğimiz
• veririz
• verelim
• verecektik

Hayata döndürmek için şok vereceğiz ve teorinin doğru olmasını umacağız.
سنعطيها صدمة كهربائية تعيدها للحياة و آمل أن تكون نظريتك صحيحة

Beta karoten vereceğiz. Özel ampullere ve pencerelerde filtrelere ihtiyacı olacak.
سنعطيها بيتا كاروتين ستحتاج لمصابيح خاصة

Size vereceğimiz her türlü avantajı kullanacağınızı varsayabiliriz.
و نفترض أن هذا يعني أنكم ستواصلون إستغلال أي ميزة سنعطيها لكم

Ona dev bir lolipop veririz ve herkese şirin ufaklık olarak tanıtırız.
انظر سنعطيها مصاصة كبيرة ونخبر الجميع انها طفلة

Hey, annen bizim yaşlı adamla ilgilendiği için ona yeterince para vereceğiz, böylece pişman olmaz.
هيه، لإن والدتكِ لديها كارت رابح من الرجل العجوز، سنعطيها نقود كثيرة، حتى لا تندم على هذا!

Ona bir sandviç vereceğiz. Dinleyin bir sandviç alırız sonra...
لا أبالى , سنعطيها سندوتش

Madalyayı Ilario'ya vermiyoruz. Onu Walden'a vereceğiz.
نحن لن نعطي الوسام لـ (أولاريو) بل سنعطيها لـ (والدن), أليس كذلك ؟

Tabii ki vereceğiz!
بالتأكيد سنعطيها الرسالة

Bir doz daha vereceğiz. GüçIü bir doz.
سنعطيها جرعة أخري .جرعة

Sen ve ben bunu ona vereceğiz.
سنعطيها له أما أنت

Yeni bir şarkı listesi seçeceğiz ve sonra Bay Shue'ya bilgi vereceğiz.
سوف نختار قائمة أغاني جديدة تم سنعطيها للسيد (شو). هيا!

Ona 4 dakika daha mı vereceğiz?
سنعطيها 4 دقائق؟

Ona en çok istediği şeyi vereceğiz.
سنعطيها ما تريد أكثر.

İlaçları severim! Sana vereceğimiz ilaçlar uyuşturucu değil.
ـ أحب المخدرات ـ المخدرات التي سنعطيها لك

Rama, Poonam'a vereceğimiz şeyleri listeliyordum... ona lazım olacak şeyler, giysiler, mücevher.
راما، كنت أكتب الأشياء التي سنعطيها لبونام الأشياء التي ستحتاج إليها، ملابس ومجوهرات..

Ona vereceğimiz enfeksiyonlarla.
التي سنعطيها له

Çıkmasına yardım etmek için biraz laksatif veririz.
سنعطيها بعض الملينات لمساعدتها على الخروج

Bir müzeye veririz tabloyu...
..سنعطيها لمتحف

Peki, ona 15 dakika verelim sonra tekrar ararız. Tamam.
حسناً، سنعطيها 15 دقيقة ثم نعاود الإتصال بها، موافقة؟

Her zaman mükemmel olmaya çalışıyor. Bunu biliyorsunuz. Bakın, çipi Cybercom'a verecektik.
إنه يسعى للأفضل دومًا، أنت تعرف هذا إنظر، كنا سنعطيها لسيبركوم