"سنعمل" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalışacağız
        
    • yapacağız
        
    • çalışırız
        
    • çalışacaksak
        
    • çalışıyoruz
        
    • Biz
        
    • yaparız
        
    • yapıyoruz
        
    • çalışacağımızı
        
    • yapalım
        
    • çalışalım
        
    • edeceğiz
        
    • çalışacağımız
        
    • işi
        
    • yapacaksak
        
    Yazın, ikimiz de çalışacağız. Jenny, özel bir okulda işe başlayacak. Open Subtitles نحن سنعمل طوال الصيف وبعد ذلك جيني ستدرس في مدرسة خاصة
    Birkaç dakika sonra orada olacağım, ...ve bunu ikimiz halletmeye çalışacağız, tamam mı? Open Subtitles أنا سيصبح هناك في بضع دقائق، ونحن سنعمل هذا الشيء خارج سوية، موافقة؟
    Yeniden birlikte çalışacağız. En iyi filmimizi yapacağız. Open Subtitles سنعمل معا مرة أخرى، سنصور أعظم أفلامنا ..
    Bir gün dükkan açarsam çalışırız, lanet cüce! Open Subtitles نحن سنعمل سوياً عندما افتح دكان للحبوب ايها الجني الخبيث
    Tamam, dinle, sen ve ben beraber çalışacaksak bana karşı dürüst olmalısın. Open Subtitles حسناً، اسمع، لو كنّا سنعمل معاً، فإنّ عليك أن تكون صادقاً معي.
    Yarından itibaren omuz omuza çalışıyoruz, vakfın için bile olsa. Open Subtitles بدءً من الغد سنعمل جنباً إلى جنب في مؤسستك اللطيفة
    - Hava aydınlanınca döneriz. - Gün ışığında mı çalışacağız? Open Subtitles سوف نعود عندما يأتى النهار هل سنعمل فى النهار ؟
    Seni bu hafta sonu teknemde görmek istiyorum. Birlikte çalışacağız. Open Subtitles اريدك ان تكون علي مركبي سنعمل معا في نهاية الاسبوع
    Bu kadar açık sözlü olmak istemezdim ancak açıkça görünüyor ki beraber çalışacağız o yüzden bu konuyu yolumuzun dışına çıkarmalıyız. Open Subtitles لا أُريد أن أكون مُفشيةً للأسرارِ هكذا، لكن على ما يبدو إنّا سنعمل جميعًا معًا، لذالك علينا إزاحة هذا من طريقنا.
    Amy ve ben de geç saatlere kadar çalışacağız sanırım. Open Subtitles أيمي وأنا سنعمل الى وقت متأخر الليلة على ما اعتقد.
    Bu konu üzerinde çalışacağız. Bu toplantıda düzeni sağlamanın vakti geldi. Open Subtitles ولكن لا تقلقي سنعمل على ذلك حان الوقت لنبداء الأجتماع لنطلب
    Billy, seni buradan çıkarmak için elimizden gelen herşeyi yapacağız. Open Subtitles بيلي .. نحن سنعمل كل شيء من ناحيتنا لإخراجك من هنا
    - Doğaçlama yapabilirim dememiştim. - Boş ver! Kendi filmimizi yapacağız ve yeniden büyük bir yıldız olacaksın. Open Subtitles إنس الأمر، سنعمل على فيلمنا وستعود نجوميتك من جديد
    Tamam, tamam yapacağız ama benim yöntemimle. Open Subtitles حسناً،حسناً نحن سنعمل هذا،سنفعلها على طريقتي
    Olsun. Soyan Boğazlayan davasında birlikte çalışırız. Open Subtitles سنعمل على قضية الخانق المُجَرِد بالتزامن
    Eğer birlikte çalışacaksak aramızdaki bu fiziksel çekimden kurtulmalıyız. Open Subtitles يجب أن نتغلب على تلك الجاذبية الطبيعية إذا كنا سنعمل سوية
    Bu sabah piyangodan sizin numaranız çıktı. Bugün çalışıyoruz. Open Subtitles اسمع ، لقد ظهر رقمك في سجل القرعة هذا الصباح ، سنعمل اليوم
    Biz gündüzleri halledeceğiz, çocuklar da okuldan sonra ve hafta sonları bize katılacak. Open Subtitles أنتِ وأنا سنعمل نهاراً، والأطفال سيلتحقون بنا بعد المدرسة وفي عطل نهاية الإسبوع.
    Ama sizin yapamadığınızı yaparız. Open Subtitles لكننا سنعمل ما أنت ما كنت قادر على يعمل.
    Bu yüzden yeşil girişimimizden dolayı, ona erkek arkadaş bulmak için bir realite şov yapıyoruz. Open Subtitles من خلال مبادرتنا للبيئة ، سنعمل برنامج واقعي عن سعيها لإيجاد رفيق
    O gün hep birlikte çalışacağımızı anlamıştım. Bunu aklımla değil, her şeyin açıklanamayacağını bilen ruhumla anlamıştım. TED علمت حينها أننا سنعمل سويًا دائمًا، ليس في عقلي، ولكن في ذلك الجزء من روحك الذي يعلم أنه ليس كل شيء يمكن تفسيره.
    Bunu yapacaksak bence şimdi yapalım. Open Subtitles إذا نحن سنعمل هذا , أقول بأنّنا نعملة الآن.
    Senin için çalışalım. Open Subtitles . ساعدنا لنخرج من هنا . سنعمل من أجلك
    Tamam, Biz burada çözüm bulmaya uğraşacağız ve işaretçiyi bulduğunuzda tekrar edeceğiz. Open Subtitles حسناً، سنعمل على إيجاد حل هنا وسنعلمك به عندما تجد الإشارة اللاسلكية
    Birlikte çalışacağımız süre ismini ziyan etmek istemiyorum. Open Subtitles بما أننا سنعمل معًا. لا أريد أن ألفظ اسمك خطأ.
    Tamam. Bu işi yapacaksak benim yöntemimle olacak. Open Subtitles حسناً،حسناً نحن سنعمل هذا،سنفعلها على طريقتي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more