| Şöyle yapacağız: Size Çarşamba günlerinizi, maaşınızın yüzde 10'u karşılığında geri satacağız. | TED | و سنفعلها هكذا، سنقوم ببيعك أيام الأربعاء مقابل 10 بالمئة من راتبك. |
| Beraber ve doğru şekilde yapacağız. Bu işin bilen adam benim. | Open Subtitles | سنفعل ذلك سوياً و سنفعلها صح و أنا الشخص الذى يعرف كيف يكون ذلك |
| Biz yapacağız. Siz de yapabilirsiniz. | Open Subtitles | عندما يكتمل المبلغ سنفعلها وأنت تستطيعين فعل المثل |
| - Başka bir zaman yaparız. Aslında tüm hafta boşum. | Open Subtitles | سنفعلها في وقت آخر في الحقيقة انا متاح طوال الأسبوع. |
| Haydi çocuklar Başaracağız. - Açın kapıyı başardık. | Open Subtitles | هيا يا رفاق، سنفعلها أنت، إفتحه، لقد فعلناها |
| Eğer yapacaksak, lanet şeyi doğru yapalım. | Open Subtitles | حسنا .. إذا كنا سنفعلها فدعونا نفعلها جيدا |
| Organizasyonu bildiği sürece bizim için tehdit. Profesör nasıI istiyorsa öyle yapacağız. | Open Subtitles | مادام يعلم بأمر المنظمة فهو خطر سنفعلها بأسلوب البروفيسور |
| Hayır yapmıyoruz. Ama bu gece tam senin fantazilerindeki gibi yapacağız. | Open Subtitles | لم نمارس، الليلة سنفعلها بالطريقة التي لطالما تخيلتها |
| Bu sefer bu işi düzgün yapacağız. Beni anlıyor musunuz ? | Open Subtitles | هذه المرّة سنفعلها بطريقة صحيحة ، أتفهمان ؟ |
| Buradakiler North's ekipmanları. Biz de bu şekilde yapacağız. | Open Subtitles | ،إنها الأجهزة الشمالية سنفعلها على طريقة الشماليون |
| Doğru şekilde yapacağız. Görgü tanıkları, kanıtlar. | Open Subtitles | سنفعلها بالشكل الصحيح , الشهود العيان , الأدلة |
| Şimdi yapacağız. Sınırı geçtikten sonra bildiririz. | Open Subtitles | . سنفعلها الآن . و سنتصل بخفر السواحل بعد عبور الخط |
| Bunu başka hiç kimse yapmayacaksa ikimiz tek başımıza yaparız. | Open Subtitles | وإذا كان لا أحد يريد أن يفعلها أنا وأنت سنفعلها وحدنا |
| Gecede beni iki kez yakarsınız, bir günde iyileşirim, ve bunu sürekli yaparız! | Open Subtitles | اتتذكروا اللعبة الخطيرة التي احرقتموني بها سنفعلها ثانيا معا |
| Bir kere yaptık bunu. Bir daha yaparız, ikimiz. | Open Subtitles | فعلناها مرة و سنفعلها مرة أخرى نحن الاثنين |
| Tamam, efendim. Başaracağız... Asla başaramayacağız. | Open Subtitles | نعم سيدي سنفعلها لن نفعلها أبدا |
| Yapmayı konuştuğumuz ama hiç yapamadığımız şeyleri yapalım. | Open Subtitles | دعينا نفعل كل الاشياء التي قلنا اننا سنفعلها و لم نفعلها |
| Pekâlâ, üç diyince yapıyoruz. Hazır mısın? Bir. | Open Subtitles | سنفعلها عندما اصل للرقم 3 هل أنتِ مستعدة؟ |
| Tüm bunları sizlerin yardımlarıyla yapabiliriz. Teşekkür ederiz. | Open Subtitles | لكننا سنفعلها بمساعدتكم جميعاً شكراً لكم |
| yapacak mıyız? Beyler, sanırım tamamız. Biraz da olsa iyi haberler aldık. | Open Subtitles | حسنأً هل سنفعلها ؟ حسناً أعتقد اللعبة جارية هذه هي الأخبار الجميلة |
| Eğer bunu yapacaksak, bunun işe yaramasının tek yolu bir erkek gibi giyinmen. | Open Subtitles | إذا كنا سنفعلها فالطريقة الوحيدة لفعلها هي أن ترتدي ملابس تجعلكِ تشبهي الرجال |
| Rock'a devam, yavrum, İşi burada kotaralım | Open Subtitles | ارقصي على أنحان الروك حبيبتي. سنفعلها هنا بالضبط. |
| Bu işi isterseniz kolay, isterseniz zor yoldan hallederiz. | Open Subtitles | حسناً , هل سنفعلها بالطريقة السهلة أم الصعبه |
| Hiç yapmadığımız ama çocukların okuldaki ilk gününde yapacağımızı söylediğimiz gibi. | Open Subtitles | مثلما كنا نقول اننا سنفعلها مع الاطفال في يومهم الاول في المدرسة لكننا لم نفعل |
| İkimizde çıkıyorduk. Bunu ikimiz yapacaktık. | Open Subtitles | قررت كلتانا ترك دروسنا، كنّا سنفعلها معا. |
| Kımıldama, Pauline, orada kal. Pekala millet, tekrar başlıyoruz. | Open Subtitles | لا تتحركي يا بولين اثبتي عند حدودك حسنا ، يا جماعة سنفعلها مجددا |
| Piper bütün zorluklara ve göz yaşlarına rağmen kalbimde her zaman başaracağımızı biliyordum. | Open Subtitles | بايبر، رغم كل الدموع والصراعات، لطالما عرفت بداخلي بأننا سنفعلها اليوم |