"سنمضي" - Translation from Arabic to Turkish

• geçireceğiz
• gideceğiz
• gidiyoruz
• geçireceğimizi
• çıkıyoruz
• geçiririz
• bakacağız
• yapacağız
• edeceğiz

Yani hayatımızın geri kalanını böyle mi geçireceğiz?
و هل سنمضي ما تبقى من حياتنا على هذا المنوال ؟

Birlikte uzun zaman geçireceğiz.
سنمضي وقتاً ممتعاً معاً وإلى اللقاء يا عزيزي

Ben başkan olduktan sonra beraber bolca vakit geçireceğiz.
عندما أفوز بالرئاسة سنمضي الكثير من الوقت سوياً

Sanırım sonuna kadar gideceğiz, ama biraz endişeliyim.
سنمضي كل الطريق حتى النهاية لكنني أشعر بالقلق

Bize bir konum verir vermez de buradan gideceğiz.
وبمجدر أن ترشدنا إلى الموقع المنشود سنمضي على الفور

her ne olursa olsun geçinip gidiyoruz, işte bu gerçek sınav.
سنمضي بطريقنا لأن هذا هو الإختبار الحقيقي نعم هذه إشارة مهمة

Onlara geceyi orada geçireceğimizi söyledim. Yedek giysi bile aldım.
لقد أخبرتهم أننا سنمضي الليلة و أحضرت ملابس مبيت للتبديل أيضاً

Sevgililer Gününü beraber geçireceğiz, yetmez mi?
سنمضي عيد الحب معاً بالفعل, ألا يكفي ذلك؟

O yüzden öğleden sonrayı, teçhizatlı ve silahlı antrenman yaparak geçireceğiz.
ولهذا السبب نحن سنمضي بقية الظهر في التدريب في مجال العتاد مع الأسلحة في المبنى السادس

Güzel vakit geçireceğiz. Oraya varmamız bir ya da iki dakika alabilir ama.
سنمضي أمسية ممتعة قد نستغرق بعض الوقت لتتويجها

Yani şimdi sonsuzluğun geri kalanını bir ateş gölünde iblisler mızrakla bizi dürtmesiyle mi geçireceğiz?
اذن هل سنمضي عقابا أبديا في بحيرة نار بينما يقوم شياطين بأذيال مدببة ينخزونا بأشواك؟

Şans diliyoruz. Çok başarılı bir dönem geçireceğiz.
التوفيق على الله , نحن سنمضي قدما حتى نحصل على وقتً ناجح

Plana uygun gideceğiz. Cain, E'yi hazırlasın.
سنمضي كما خططنا مُسبقاً E"أخبري "كاين" ليجهز الخطة"

Lobiyi geçtiğimiz zaman büyük salona doğru gideceğiz.
"حالما نعبرّ الردهة، سنمضي قُدماً إلى القاعة الرئيسية"

Bu yoldan gideceğiz!
سنمضي من هذا الاتجاه

Bak, umarım büyükbaban iyidir ama ben ve babam gidiyoruz.
انظر، آمل أنّ يكون جدّكَ على ما يُرام، لكنّي وأبي سنمضي.

Milkşeyk içmeye gidiyoruz.
والآن سنمضي لتناول مخفوق الحليب.

Sanırım hafta sonunu baş başa, başkaları olmadan geçireceğimizi düşündüğü için kızdı.
أظنّها غاضبةٌ لأنّها اعتقدتْ أنّنا سنمضي العطلة في مكانٍ لستم فيه أنتم. ليس الأمرُ كذلك.

Kamyon hazırlanır hazırlanmaz yola çıkıyoruz.
بُمجرد أن نُصلح الشاحنة، سنمضي في حالنا -أتحتاجون أيّ مساعدة؟

Hafta sonunu birlikte geçiririz diye düşünmüştüm ama en azından yemeği beraber yiyebiliriz.
ظننتُ بأننا سنمضي يومين جميلين معاً ولكن لا يزال بمقدورنا إمضاء ليلة جميلة

Şu andan itibaren ileri bakacağız. Artık takım olmaya başlıyoruz!
سنمضي إلى الأمام بدءاً من الآن سنتحول إلى فريق الآن

Tamam tatlım, anlıyorum iyileşmesi mümkün olmayan yaraların var ama ne olursa olsun, Leonard'a doğum günü partisi yapacağız.
حسنا، عزيزي فهمت أن لديك جروح لا يمكن لأي مبتدأ أن يداويها لكن مع ذلك، نحن سنمضي في حفلة ليونارد

Sonuç çıkarmam için devam edeceğiz.
سنمضي قدماً لذا استطيع ان انتقل الى المحصلة النهائية