Bir FBI saha ofisi kırklı yaşlarda adamla doludur. | Open Subtitles | ومكتب المباحث الفيدرالية مليء بالعملاء في سن الأربعين |
Bir FBI saha ofisi kırklı yaşlarda adamla doludur. | Open Subtitles | ومكتب المباحث الفيدرالية مليء بالعملاء في سن الأربعين |
İstatiksel olarak üç kuşak boyunca kırklı yaşlarda genetik sebebi olmayan ölüm mümkündür. | Open Subtitles | إحصائيّاً يمكن لأحدهم أن يكون لديه ثلاثة أجيال ماتوا حول سن الأربعين بمشاكل قلبيّة غير جينيّة |
Ağabeyin, Veliaht Prens Hyojang öldükten sonra kırk yaşını geçtiğimde sen doğdun. | Open Subtitles | عندما الخاص بك توفي الأخ الأكبر وأنا ولد كنت في سن الأربعين. |
eşcinsel bir oğul berbat bir iş ve kırk yaşını aşmış bir eş. | Open Subtitles | وعملٍ مُمِل, وزوجة فوق سن الأربعين |