"سهلاً أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • kolay iş
        
    • kolay bir
        
    • kadar kolay
        
    • olmak kolay
        
    Biliyorsun ki vejetaryen olmak kolay iş değil. Open Subtitles أعلم بأنه ليس سهلاً أن يكون الإنسان نباتياً، ياليسا
    Bir aile ve kariyer ile boğuşup aynı zamanda yalnız bir baba olmak kolay iş değil. Open Subtitles ليس سهلاً أن تكون والداً أعزباً.
    Broadway yapımcısı olmak kolay iş değil. Open Subtitles ليس سهلاً أن تكون منتجاً ببرودواي
    Bu kolay bir karar değildi ama ister inan, ister inanma hâlâ içimde bir yerlerde kalan bir parça ahlak kırıntısı var. Open Subtitles لم يكن قراراً سهلاً أن آتى ولكن صدقى هذا أو لا تصدقيه لازال لدى بعض الأخلاق فىّ بمكان ما
    Bataklık hakkında fikir edinmek için birini yollamak kolay bir şey olurdu. Open Subtitles سيكون أمر سهلاً أن أجعل شخص يفحص المستنقع
    Artık beni dövmek o kadar kolay değil, değil mi? Open Subtitles لم يعد سهلاً أن تضربني بعد الأن , أليس كذلك ؟
    Onun oğlu olmak kolay değil Fredo. Hiç kolay değil. Open Subtitles ليس سهلاً أن يكون المرء ابناً ليس سهلاً على الاطلاق
    Başkan olmak kolay iş değil. Open Subtitles ليس سهلاً أن تكون رئيساً.
    Gerçek şu ki bunu size anlatmanın kolay bir yolu yok. Bu yüzden olduğu gibi anlatacağım. Kliniğimde mükemmel bir üretim alanıdır. Open Subtitles في الحقيقه ليس سهلاً أن أخبركم
    4 saatlik konuşmayı özetlersek bir ilişkide olmanın kolay bir şey olmadığını ve eşinizi tüm günahları ve sevaplarıyla kabul edip onu gerçekten tanımanın çok zor olduğunu anladık. Open Subtitles تلخيصاً للـ 4 ساعات من المناقشة إتضح أنه ليس سهلاً أن تكون على علاقة بشخص ولا تعرفه جيداً وأن تتقبله كما هو بعيوبه وحسناته
    Doğru erkeği bulmak kolay bir şey değil. Open Subtitles ليس سهلاً أن تجد رجل مناسب
    Bir kâşifin kızı olmak kolay bir şey değil. Open Subtitles ليس سهلاً أن أكون ابنة عالم
    Yalnız olmanın ne kadar kolay olduğunu düşündü. Open Subtitles لقد فكرت كم كان سهلاً أن تكون بمفردها
    Kararlarını, zihnini değiştirmek o kadar kolay değil, değil mi? Open Subtitles ليس سهلاً أن تغير (عقلك = رأيكَ)، أليس كذلك ؟
    Sen de benimle gelsene. Bir seslendirme sanatçısı olmak kolay değil. Open Subtitles طلبت منك أن تأتي معي، ليس سهلاً أن تصبح ممثل صوت
    Katil çocuğun en yakın arkadaşları olmak kolay mıydı sanıyorsun? Open Subtitles أتظن أنه كان سهلاً أن نكون أفضل أصدقاء الطفل القاتل؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more