Biliyorum, çoğumuz bu konuda suçluyuz çünkü bu davranış kendi sorunlarımızı düşünmemenin kolay bir yolu. | TED | وأعلَم أن الكثير مِنَّا يفعل ذلك، لأنها طريقةٌ سهلةٌ للهروب من التفكير في مشاكلنا الخاصة. |
kolay kadın olduğumu falan düşünüyorsundur. | Open Subtitles | لابدّ أنّك تظنُّ أنّي سهلةٌ بطريقة فظيعة. |
Bunu söylemek kolay değil ama... 51'de yerime gelen şef işten atıldı. | Open Subtitles | لا توجدُ هنالكَـ طريقةٌ سهلةٌ لإخباركِـ بهذا لقد تم أمرُ بديلي في القيادة بالتنحي عن عمله |
Salak değilseniz kullanması inanılmaz kolay. | Open Subtitles | إنّها سهلةٌ جدًّا، إلّا إن كنتَ غبيًا، |
Bu yüzden yaptığı işler ona kolay geliyor. | Open Subtitles | لهذا السبب الأمور سهلةٌ بالنسبة له. |
Hey, bu çok kolay dostum. | Open Subtitles | إنّها سهلةٌ يا رجُل |
Bu görüşmeyi yapmak inan kolay olmadı Carlos. | Open Subtitles | هذه ليست مكالمةٌ سهلةٌ عليّ |
Bu çok kolay! | Open Subtitles | إنها سهلةٌ جداً! |