"سوء التغذية" - Translation from Arabic to Turkish

    • yetersiz beslenme
        
    • dengesiz beslenme
        
    • eksik beslenmiş
        
    • kötü
        
    • beslenmeden
        
    • yetersiz beslenen
        
    Kronik yetersiz beslenme ile oluşan insanlık tarihinin en büyük kaidesi genetiklerin yağ depolamayı desteklemesini evrimleştirmiştir. TED وحيث أن سوء التغذية كان المعيار الدائم على مدى تاريخ البشرية، فقد تطورت الجينات لتفضل تخزين الدهون.
    A.B. renk kodlu bu ölçüm bantlarını nasıl kullanacağını öğrenmişti, yetersiz beslenme teşhisi için kolun üst kısmına sarılıyordu. TED كان إي بي قد تعلم للتو كيف يستعمل أنبوب القياس الملون هذا الذي يجب لفه حول الذراع الأعلى للطفل لتشخيص سوء التغذية.
    Uh, yetersiz beslenme sınırında olması bir tarafa oldukça sağlıklı sayılır. Open Subtitles ما عدا سوء التغذية الهامشي... إنه في صحة جيدة بشكل ملحوظ
    Küresel kargaşa, isyanlar ve daha fazla dengesiz beslenme olan bir dünya hayal etmek çok da zor değil. TED لا يتطلب الأمر قدرة تخيلية كبيرة لتصور الإضرابات وأعمال الشغب العالمية والمزيد من سوء التغذية.
    ne yani eksik beslenmiş ve kansız gibi mi? Open Subtitles ماذا ؟ مصابات بفقر الدم و سوء التغذية كلي
    Son örneğim ise genetik mühendisliğinin kötü beslenmeyi azaltmak için kullanılabildiğini gösteren bir örnek. TED المثال الأخير الذي سوف أقدمه سيكون حول استخدام الهندسة الوراثية للحد من سوء التغذية
    Tonlu sandviçi iptal et, müşteri kötü beslenmeden öldü. Open Subtitles قومي بإلغاء شطيرة التونة، لقد مات الزبون من سوء التغذية
    yetersiz beslenen bir çocuk beslenme programının bir parçası olarak ölçülüyor. TED طفل يعاني من سوء التغذية يجري قياسه كجزء من برنامج التغذية التكميلية.
    Zatürre, yetersiz beslenme, yüksek ateş... Open Subtitles . الالتهاب الرشوي ,سوء التغذية , درجة الحراة المنخفضة
    Üçüncü aşama-- hipotermi, yetersiz beslenme. Open Subtitles المرحلة الثالثة .. انخفاض حرارة الجسم و سوء التغذية
    Otopside yetersiz beslenme ve anemi başlangıcı belirtileri dışında olağan dışı bir şeye rastlamadım. Open Subtitles حسن، لم يكشف التشريح عن أي شيء غير طبيعي خلاف علامات سوء التغذية وفقر الدم الحاد
    Sokakta yaşamak, yetersiz beslenme, riske edilmiş karaciğer. Open Subtitles العيش في الشارع و سوء التغذية وكبد تالف كل هذه العوامل لم تُساعد
    Tek paket, günde 17 kuruş - yetersiz beslenme alt edilmiş olacak. TED مظروف واحد، 17 سنتاً في اليوم -- عولج سوء التغذية لديهم.
    Bunu aynı zamanda yetersiz beslenme içinde yapabiliriz. TED ويمكن فعل هذا بحالات سوء التغذية.
    Peki ya Afrikanın nüfusu ne durumda? Nüfus kendi alanıyla orantılı değil, ancak Afrika çoğu önlenebilir nedenlerden ölümlerde dünyada ilk siralarda: yetersiz beslenme, basit enfeksiyonlar ve doğum komplikasyonları. TED ماذا عن عدد سكان أفريقيا؟ التعداد ليس منفصلاً عن مساحة المنطقة, و لكن تقود إفريقيا العالم في عدد الوفيات لأسباب يمكن منعها في أغلب الإحيان سوء التغذية , إصابات بسيطة , و مضاعفات ولادة.
    yetersiz beslenme eninde sonunda en acı veren ölümlerden birine yol açar açlıktan ölüm. Open Subtitles سوء التغذية يؤدي في النهاية إلى واحدة من الأشكال الأكثر إيلاما من الموت - المجاعة.
    Yakın zamanda Dünya Sağlık Örgütü, büyüyen küresel nüfus ve su, enerji, toprak gibi kaynaklara ulaşımın azalmasından dolayı 800 milyon insanın dengesiz beslenme ve gıda kıtlığından mağdur olduğunu açıkladı. TED أصدرت منظمة الصحة العالمية مؤخرا تقريراً يفيد أن 800 مليون شخص يعانون من سوء التغذية ونقص الغذاء وهو نتيجة للزيادة في أعداد السكان العالمي ذاته وعدم قدرتهم على الوصول للموارد كالماء والطاقة والأرض
    Ancak diğer sağlık durumu olan bireylerde– dengesiz beslenme ve HIV'den şeker hastalığına ve hamileliğe kadar– bağışıklığın tepkisi istilacıyı yok etmek için yeterince güçlü olmayabilir. TED ولكن أكثر الأفراد عُرضة للمرض من لديهم ظروف صحية خاصة مثل سوء التغذية و مرضى الإيدز ومرضى السكر والحوامل، لضعف جهازهم المناعي في تدمير الدخيل.
    Hayır. dengesiz beslenme. Open Subtitles -كلاّ، من سوء التغذية
    Burada tıbbi müdahaleye ihtiyacı olan, ...eksik beslenmiş düzinelerce vatandaş ve tam kadro bir bağımsız ordu var... Open Subtitles لدينا عشرات من المواطنين يعانون من سوء التغذية الذين يحتاجون إلى عناية طبية و كاملة من الجيش غير منتسبين...
    kötü beslenme veya başka bir şeyle alakalı bir ifade değil. TED وهذا ليس بيانًا عن سوء التغذية أو خلافه.
    kötü beslenen ancak sevilen çocuklar, iyi beslenen ancak sevgi bakımından eksik olan çocuklara göre daha iyi sonuçlara sahip. TED الأطفال الذين يعانون من سوء التغذية ولكن يتمتعون بالكثير من المودة نتائجهم أفضل من الأطفال حسني التغذية وذوي المودة الأقل.
    Ayrıca yetersiz beslenmeden dolayı bedeninde ağır hasar vardı. Open Subtitles ـ وأيضاً لقد عانت من سوء التغذية بشدة حيث كان واضحاً على أعضائها التي بدت سيئة للغاية
    Dünyada birçok aç ve yetersiz beslenen çocuk vardı, bu yüzden benim çevremde beslenme çevresinde 'neden öyle olduğu' tartışılıyordu. Open Subtitles كان لدينا الكثير من الأطفال الجياع و الذين يعانون من سوء التغذية في العالم. و كذلك كان الحال في مجتمعي، مجتمع التغذية،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more