"سواكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Senden başka
        
    • sadece sen
        
    • sen varsın
        
    • Sen hariç
        
    • senin dışında
        
    • başkası
        
    • haricinde
        
    • tek seni
        
    • sadece senin
        
    Seviyorum Vanessa. Senden başka kimseyi sevmedim. Open Subtitles ذلك صحيح فانيسا, ذلك صحيح لن اُحب احداً سواكِ
    Benimle yatarak iş sahibi olan Senden başka kimse yok. Open Subtitles لا أحد حصل على وظيفة بنومه معي سواكِ أنتِ
    Şimdi sadece sen varsın. Ve sana nasıl bakacağımı bilmiyorum. Open Subtitles الآن لا يوجد سواكِ أنتِ، ولا أعرف كيف أنظر إليكِ.
    Bu söylediklerine mantık çerçevesinde bakacak olursak böyle bir evren yok, Sen hariç. Open Subtitles لا يوجد مكان... يكون فيه هذا الأمر منطقيًا لأي أحد سواكِ
    Biraz senin dışında başka bir şeyden konuşabilir miyiz ne bileyim beşinci sıra gibi mesela? Open Subtitles هلا تحدّثنا عن شيءٍ آخر سواكِ ولو للحظة؟ مثلاً، عن السطر الخامس؟
    Onu sen yakalamazsan, başkası yakalar ve sen hayatını, kocanla başkasının evli olduğunu bilerek geçirirsin. Open Subtitles وستمضين حياتك مدركةً أن واحدةً سواكِ قد تزوجت من زوجك
    Çünkü sen haricinde birisinden öğrenirse kalbi kırılacaktır. Open Subtitles لأنه إن عرف الأمر من شخص سواكِ فسوف تحطمين قلبه
    Ve bu kasabada Senden başka arkamı kollamasını isteyeceğim biri yok. Open Subtitles و لا أحد أفضله في هذه البلدة ليقوم بحمايتي سواكِ
    Kendini bırakamazsın. Ga Young'un Senden başka kimsesi yok. Open Subtitles لا يجب أن تضعفي كا يونغ ليس لها سواكِ
    Evet, Senden başka hiçbir şey düşünemez oldum. Open Subtitles لا يمكن لي أن أفكر بشيء آخر سواكِ
    Senden başka kimseye, hiçbir kadını duymadım bunu. Open Subtitles لم أشعر بشيء كهذا لأي أحدٍ سواكِ
    Senden başka bir şey düşünemiyorum. Open Subtitles لا أستطيع التفكير في شيء سواكِ
    Senden başka mı demek istiyorsun hayatım? Open Subtitles هل تقصدين أحداً سواكِ يا عزيزتي؟
    sadece sen, araba ve de dönen bir platform olacak. Günlüğü 300 kağıt. Open Subtitles لن يكون هناك سواكِ و السيارة على منصة دائرة، 300 دولار باليوم
    Son bir kaç gündür sadece sen varsın. Open Subtitles لاحظت إنه ليس هناك سواكِ بالأيام القليلة الماضية
    Şimdi, Nellie, her şeye rağmen, sadece Harvey'le sen varsın. Open Subtitles الآن، (نيلي)، بعد كلِّ، لا يوجد سواكِ و (هارفي).
    Sen hariç kimse benim yanımda olmamıştı. Open Subtitles لم يقف أحدٌ إلى جانبي سواكِ.
    Neden senin dışında herkes bunu biliyor? Open Subtitles ذلك يراى البلدة هذه في من كل لماذا أنتِ؟ سواكِ
    Bu hastalıktan beni kurtaracak kişi sensin, başkası değil. Open Subtitles أنتِ من أنقذني عندما كنت مريضا ولا أحداً سواكِ
    Buraya babanla senin haricinde hiç kimse gelmedi, değil mi? Open Subtitles لم يكن أي شخص آخر يأتي ... إلى هنا برفقة والدكِ سواكِ أنت
    Bir tek seni özlüyorum. Open Subtitles و لا أفتقد أحداً سواكِ
    Ona sadece senin söyleyebileceğin şeyleri biliyordu. Nerede olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles إنه يعرف أموراً لا يعرفها سواكِ أنتِ فقط، أود معرفة مكانه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more