Onlar için Sodom ve Gomora'da ölen binlerce kişiden daha fazla üzülmedim. | Open Subtitles | أنا لا أندبهم أكثر مماأندب الألف شخص الذين ماتوا فى سودوم وجوموراه |
Onlar için Sodom ve Gomora'da ölen binlerce kişiden daha fazla üzülmedim. | Open Subtitles | أنا لا أندبهم أكثر مماأندب الألف شخص الذين ماتوا فى سودوم وجوموراه |
Buradaki yol ayrımı Sodom'un ve Gomora'nın taşlı yollarının kutsallığını bozar. | Open Subtitles | كما تفعل آلهة الإغريق في شوارع غومورا أو في سفوح سودوم |
Zinaydı Sodom ve Gomore'nin sonunu getiren. | Open Subtitles | طرق الزنا تسببت في تدمير كل من كل من سودوم وجوموره. |
Bu, Zip Teyze, Kuzey Carolina'nın Sodom kasabasından. | TED | هذه " آنت زيب " من " سودوم " شمال كاليفورنيا |
Şimdi Zip Teyze'yi gözünüzde canlandırın. 105 yaşında, Kuzey Carolina'nın Sodom kasabasında. | TED | الآن عليكم أن تتخيلو " انت زيب " في 105 من عمرها في سودوم في شمال كاليفورنيا |
Sodom ve Gomorra'yı yok eden ateşin ta kendisi bu! | Open Subtitles | نار السماء التي دمّرت مملكة "سودوم" و "غوموره" في العهد القديم |
Sen! Kardeşin Lorenzo, yeni bir Sodom yaratıyor. | Open Subtitles | أنت,وأخاك,(لورينزو), ستجعلون مننا (سودوم)جديدة, ( سودوم=مدينة فلسطينية دمرها الرب لشرور أهلها حسب التوراة) |
Sodom'u değil, Salem'ı. | Open Subtitles | (أننا لسنا في (سودوم)، بل (سالم |
Jezebel kolay lokma demiyorum ama Sodom'a taşınmadan evvel orası çanak çömleğiyle biliniyordu. | Open Subtitles | لا أقول أن التعامل مع (جيزابيل) كان سهلاً... {\pos(192,30)} أميرة فينقية عاشت بين عامي 1853-1928 م : فقبل انتقالها إلى (سودوم) آخذت معها كل أوانيها الفخارية |