"سوفليه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sufle
        
    • suflemi
        
    • suflesi
        
    Sana bir sufle yaptım, ama yaşamak için çok güzeldi. Open Subtitles لقد صنعت لك سوفليه لكنه كان جميل جداً لأن يعيش
    Hepsini bir kaseye koyup yumurta süt ekleyip fırına attığımda yalancı sufle oluyor. Open Subtitles إذا قمت بوضعهم في زبدية وأضفت البيض والحليب وحشرتهم في الفرن لن أحصل إلاّ على سوفليه رديئة
    Bir Tembel Hayvan'dan yapılmış et suyu çorbası... veya leziz bir sufle! Open Subtitles شوربة مصنوعة من الدبب سوفليه من لحم النمر
    Bir Tembel Hayvan'dan yapılmış et suyu çorbası... veya leziz bir sufle! Open Subtitles شوربة مصنوعة من الدبب سوفليه من لحم النمر
    Benim çikolatalı suflemi hatırlıyorsun, değil mi? Open Subtitles هل تتذكر سوفليه الشوكولاتة الخاص بي ، ألست كذلك؟
    Eğer sen yapıyorsan nasıl annenin suflesi oluyor ki? Open Subtitles كيف يمكن أن يكون سوفليه أمّك طالما أنّك من تصنعينه؟
    Bir ördek, bir levrek ve bir sufle hazırlansın, lütfen. Open Subtitles قوموا بتحضيرطبق من لحم البط, و سمك القاروس و طبق سوفليه, رجاءً
    Ama şık bir tatlı yapacağım, parfe, sufle ya da creme brulee gibi. Open Subtitles أعد أن أريدُ لكن فاخرة حقيقة حلوى سوفليه أو بارفيه كراميل
    Ya en başta çikolatalı sufle diye başlıyorsun ama sonra düşünce panik oluyor ve adını çikolata volkanı diye değiştiriyorsun. Open Subtitles حسناً، إنه يبدء بمحاولة صنع سوفليه بالشكولاتهوحينتفشلي،تصابينبالفزع، سريعاً تغيرين الإسم وها هى ذا كعكة حمم الشيكولاته
    Terasta bir masa, çikolatalı sufle... Open Subtitles طاولة لموعد أول، تطل على الفناء مباشرة ويوجد سوفليه الشيكولاتة
    sufle yapıyorsam ya da birinin sevgilisi oluyorsam en iyisi olmam gerek. Open Subtitles يقوم بعمل سوفليه أو كونه شخص ما صديقها، يجب أن أكون أفضل من أي وقت مضى في ذلك.
    Çikolata sufle ve latte alacağım. Open Subtitles سآخذ سوفليه الشوكلاته و قهوة بالحليب
    - Bu gece sufle olmayacak. Open Subtitles -لن يكون هنالك "سوفليه" الليلة -و لحم الضأن ما يزال نيئ
    Bu arada sufle pişirmekle alakası bile yoktu. Open Subtitles لعلمكم ما فعلته لم يكن شبيهاً بصنع فطائر الـ "سوفليه" علي الإطلاق.
    Bir çikolatalı sufle için nelerimi vermezdim. Open Subtitles سأفعل أي شيء من أجل سوفليه الشوكولاتة
    sufle beklemez. Open Subtitles الـ سوفليه لا يجب أن ينتظر
    -Evet. Güzel sufle yapar. Open Subtitles نعم, نعم, انه يعمل سوفليه جيد
    Fırın. İçinde sufle var. Open Subtitles فرن ، إنه سوفليه
    Ayrıca, bir tane daha sufle yaptım. Open Subtitles أيضاً، عملت سوفليه آخر
    baharat sufle yapabilir ... Open Subtitles لا , لقد أخبرتك,التوابل يمكنك عمل (سوفليه ) بها الان
    Çukulatalı suflemi tam fırından çıkardım ki, birden sönüverdi. Open Subtitles لقد أخرجت للتو "سوفليه الشكولاته" من الفرن. وقد سقطت.
    - Domates suflesi var. Open Subtitles -إذن، عندك سوفليه الأمعاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more