"سوف أسمح" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin vereceğim
        
    • izin veriyorum
        
    • izin vereceğimi
        
    Eğer prezervatif kullanırsa, sonuna kadar gitmesine izin vereceğim. Open Subtitles إذا إستخدم الواقي الذكري، سوف أسمح له بالإيلاج الكامل.
    Bak ne diyeceğim, benimle gelir ve dişini çektirirsen okulu kırmana izin vereceğim. Open Subtitles سوف أسمح لكِ بلعب الهوكي هذا الصباح إذا نزلتي معي وسنرسم سوياً
    Herkesin misafir getirmesine izin vereceğim. Open Subtitles لذا ، سوف أسمح للجميع بجلب مرافقينهم حتى الفتيات
    Yapmak için burada olduğu şeyi yapması için izin veriyorum. Open Subtitles سوف أسمح لها بالقيام بما هي موجودة لأجله هُنا
    Bu geceki konsere gitmenize izin veriyorum. Open Subtitles سوف أسمح لك بالذهاب الى الحفله الليله
    Babam dedi ki "Bu tür zırvalığı yayımlamana izin vereceğimi sanmıyorsun ya?" Open Subtitles و قال أبى : اسمع يا بنى لا تفكر لثانية واحدة أننى سوف أسمح لك بنشر هذه الحماقة
    Basit bir görevi tamamlarsan yaşamasına izin vereceğim. Open Subtitles سوف أسمح لها بالحياة إن إستطعتِ فقط إكمال مهمة واحدة بسيطة
    Biliyor musun bu akşam yatakta uyumasına izin vereceğim. Open Subtitles أتعلم ؟ سوف أسمح له بالنوم في السرير الليلة
    Buna izin vereceğim ama şunu anla ki, Open Subtitles لذا سوف أسمح بحدوث ذلك الأمر ، لكن فلتتفهم ذلك
    Ejderhacamını çıkarıp silah yapmana izin vereceğim. Open Subtitles مع حليف مُحتمل. سوف أسمح لك بإستخراج زُجاج التنّين
    Sadece o zaman o zaman ölmene izin vereceğim. Open Subtitles وبعدها وبعدها فقط سوف أسمح لك بأن ترقد بسلام
    Evet.... 5. labaratuvarın araştırılması için izin vereceğim. Open Subtitles ...أجل سوف أسمح بتفتيش المختبر الخامس من الداخل
    Bu işin nereye gideceğini merak ediyorum. O yüzden izin vereceğim. Open Subtitles أنا مهتم بما سيحدث سوف أسمح بهذا
    Kanıt olarak değerlendirilebilmesine izin veriyorum ve bu sebeple istismara da. Open Subtitles ... سوف أسمح بأن تكون ضمن الأدلة وبالتالي سوء المعاملة
    "İzin veriyorum ama tehlikeli sularda yüzüyorsunuz avukat." Open Subtitles "سوف أسمح لك" ولكنك واقع في ورطة إيها المحامي
    - İzin veriyorum. Çek bir sandalye. Vay be. Open Subtitles سوف أسمح بذلك اجلسي
    İzin veriyorum. Open Subtitles آآه... سوف أسمح بذلك.
    İzin veriyorum. Bayan Casey? Open Subtitles أنا سوف أسمح لذلك- سيدة (كيسي)
    Mücadele etmeden gitmene izin vereceğimi mi sanıyor musun? Open Subtitles أكيد لا تعتقد بأني سوف أسمح لك بالذهاب بدون افتعال مشكله معك؟
    Bir hainin orduma girmesine izin vereceğimi mi sandın? Open Subtitles أتعتقد حقا أنني سوف أسمح لخائن في صفوفي؟
    Gitmene izin vereceğimi mi sandın? Open Subtitles كأنني سوف أسمح لك بالذهاب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more