| Sonny, bugün çok güzel dana bifteğim ve linguinim var. | Open Subtitles | سوني عندي بعض اللحم الطيب لك و بعض الشراب الجيد |
| Bobby, Sonny'e bir masa ve bir şişe En iyisinden ver, benden. | Open Subtitles | بوبي أعطي سوني منضدة جيدة. وزجاجة من أفضل ما لديك على حسابي |
| Elde ettiğin her bilgiyi benim ve Sonny ile paylaşacak mısın? | Open Subtitles | هل ستشارك المعلومات التى تحصل عليها معي و مع سوني ؟ |
| Gündüz onlara günlerini göster, ama geceleri Sonny'le keyfine bak. | Open Subtitles | تركل تلك المؤخّرة أثناء اليوم لكنّ ليلاً تستمتع مع سوني |
| Yani aşağıdakileri öldürdüler, Sonny ve çocuğu buraya yakmaya getirdiler. | Open Subtitles | فقتلوا الثلاثه بالأسفل و أحضروا سوني و الفتى هنا لشيهم |
| Sonny Liston oyunu öldürdü ve Floyd Patterson senede bir dövüşüyor. | Open Subtitles | قتل سوني ليستن اللعبة و قتال فلويد بيترسون مرة كل سنة |
| Ve orada Sonny Boy ile arkadaşlık kurmuştum. Kendisi dumanlı çöp yığını arasında yaşıyordu. | TED | وهناك صادقت سوني بوي. والذي كان يعيش حرفيا فوق كومة ساخنة من النفايات. |
| Tüm bu yıllar boyunca, Sonny Boy ile tekrar irtibata geçmeye çalıştım. | TED | على مدار كل تلك السنين. حاولت أن أصل إلى سوني بوي. |
| Şimdi, bir küçük kaçamak dipnot: Sonny Bono'nun Cumhuriyetçi olduğunu söyleyebilirsiniz, ancak ben inanmıyorum. | TED | حالياً، المماحكة الصغير للغاية من الحاشية، سوني بونو، يمكنكك القول، أنه جمهوري، ولكن انا لا اقبل ذلك. |
| Saygısızlık etmek istememen çok iyi Sonny. | Open Subtitles | من الجيد أنك لا تريد أن تكون وقحاً يا سوني |
| Herkes Sonny'yi severdi ve ona Tanrıymış gibi davranırdı. | Open Subtitles | الجميع كان يحب سوني و يعاملونه كأنه امبراطور العالم |
| Sonny'nin beş parmağı vardı. Ama sadece üçünü kullanırdı. | Open Subtitles | سوني لديه خمسه اصابع لكنه لايستخدم سوي ثلاثه منهم |
| Sonny bana ilk kez baktığında sağır oldum. Hiçbir şey duyamıyordum. | Open Subtitles | عندما نظر لي سوني لاول مره شعرت انني اصم تماما |
| Tek görebildiğim elinde silahla Sonny'ydi. | Open Subtitles | كل ما رايته هو سوني و تلك البندقيه في يديه |
| Sonny beni her yere götürüyor ve oğlum diye tanıtıyordu. Mahallede garip şeylerin olmaya başladığını fark etmiştim. | Open Subtitles | و اخذني سوني الي كل مكان و اخبر الجميع انني ابنه و بدات اصدق هذا بالفعل |
| Herkesin bana iyi davranmasının sebebi Sonny'ydi. | Open Subtitles | سوني كان السبب المباشر في المعامله الرائعه التي اتلقاها من الجميع |
| Tam 8 yıl geçti. Ve ben büyürken Sonny'nin gücü de büyüdü. | Open Subtitles | و مرت ثماني اعوام و كنت اكبر و كذلك قوه سوني |
| Sonny'yi öldüren adam Sonny'nin 8 yıl önce evimizin önünde öldürdüğü adamın oğluydu. | Open Subtitles | لقد قتل احدهم سوني كان هذا ابن الرجل الذي قتله سوني امام بيتي منذ سنوات |
| Sonny ve babam hep büyüdüğümde anlayacağımı söylerlerdi. Sonunda anladım. | Open Subtitles | ابي و سوني كانا يخبراني انه عندما اكبر سافهم |
| Pardon, evlat. Şunu sana vereyim. En uzunları sensin de. | Open Subtitles | عذراً يا سوني ، سوف اعطيك هذه ، انت اطول شخص |
| - Soni'ye bire üç diyorum. | Open Subtitles | لقد صنعت سوني واحداً من الثلاثة المفضلين |
| Sawney oldukça sessizdi. | Open Subtitles | .بالمقارنة مع بين، فقد كان سوني أكثر هدوءً |
| Sonne, siktiğimin silahını bana ver! Siktiğimin silahını bana ver! | Open Subtitles | (سوني) أعطني السلاح أعطني السلاح |
| Hem çocuklarını taşıyıp hemde Sony Play Station mı alacaksın? | Open Subtitles | انت ستحملين في طفلهم, وتحضري لهم سوني بلاي ستيشن ؟ |