Beraber olduğumuz sürece Jade Fox'tan korkmamıza gerek yok. | Open Subtitles | نحن ليس من الضروري أن نَخَافُ جايد فوكس إذا كنا سويآ. |
Bir uçurumdan düşerek ölmüşler... babam annemi kurtarmaya çalışırken ikisi Beraber düşmüşler. | Open Subtitles | ...لقد ماتوا من السقوط على السكة... كان يحاول أنقاضها, ولكن سقطوا سويآ |
Diyor ki siz bir gece Beraber olmalıymışsınız pudingli.. | Open Subtitles | إنها تقول ان عليكم الخروج سويآ في احد الأوقات |
Neyse yanlızca şunu söylemek istiyorum. Bu gezide Beraber olduğumuz için çok memnunum. | Open Subtitles | ارددت فقط أن أقول أنني سعيد أننا خرجنا فى تلك الرحلة سويآ |
Raza ve ben Beraber büyüdük. Ben orada doğdum. | Open Subtitles | رازا وأنا نشأنا سويآ, لقد ولدت هناك. |
Beraber güzel vakitler geçirdik. | Open Subtitles | لقد حظينا ببعض الآوقات الجيدة سويآ. |
Tekrar Beraber olunca bana geri ver. | Open Subtitles | أرجعْه لي عندما نحن نكون سويآ ثانيةً. |
Sanırım Beraber top oynar ve okula birlikte gideriz. | Open Subtitles | يمكننا لعب الكرة ونذهب الى المدرسة سويآ |
Juno bir resim göstermişti bana. Beraber tırmanırken çekilmişti. | Open Subtitles | جونو ارينى الصور التى تسلقتم فيها سويآ |
- Diyorum ki planı Beraber yapmalıyız. | Open Subtitles | لقد قلت لك أنه يجب علينا فعل ذلك سويآ. |
Herşeyi Beraber yapmak benim için bir onurdur. | Open Subtitles | لأكون أمينا نحن نفعل كل شيء سويآ |
Beraber onca yaşadığımız şeylerden sonra? | Open Subtitles | بعد ما مررنا به سويآ معآ؟ |
Hadi. Hadi Beraber gidelim. | Open Subtitles | هيا لنذهب سويآ |
- Hadi Beraber atlayalım. | Open Subtitles | -لنقفز سويآ |