"سوياً في" - Translation from Arabic to Turkish

    • ara
        
    • birlikte
        
    Peki, acaba bir ara takılmak ister misin? Birbirimizi tanırız. Open Subtitles حسناً ربما تودين أن نخرج سوياً في يوم ما لنتعارف؟
    Sadece belki bir ara yemeğe falan çıkabiliriz diye düşünmüştüm. Open Subtitles لقد أردت القول ربما, أتعرف, لقد فكرت في تناول العشاء سوياً في ليلة ما
    Görüyorum ki çocukların da var, belki bir ara oyun zamanı koyabiliriz. Open Subtitles أنا أرى أنك تملكين أطفال أيضاً إذن ممكن أن يلعبوا سوياً في وقت ما
    Belki zaman zaman hep birlikte yemeğe ya da kulübe gidebiliriz. Open Subtitles حسناً ، ربما في يومٍ ما نذهب للعشاء سوياً في النادي
    Bütün bu çılgınlıklardan önce, bu evde karı-koca olarak birlikte yaşıyorduk. Open Subtitles قبلَ كُل هذا الجنون, عشنا سوياً في هذا المنزل, كزوج وزوجة
    Sence Kensi ve Deeks'i sahada birlikte bırakmak iyi fikir mi? Open Subtitles أتعتقدينَ حقاً أنَّهُ من الجيد إبقاء كينزي وديكس سوياً في الميدان؟
    - Bir ara çay içelim. Open Subtitles لتناول الشاي سوياً في وقتاً ما. سأتصل بكِ.
    - Belki bir ara birer bira içeriz. Open Subtitles مهلاً, ربما يمكننا أن نتناولَ الشرابَ سوياً في يومٍ ما
    Bir ara benimle yemeğe çıkar mısın? Open Subtitles هل تودي أن نتعشى سوياً في وقت ما ؟
    Bir ara birlikte yapalım ha! Open Subtitles . دعنا نتدرب سوياً في أي وقت
    Eskiden muhafazakarlar, ılımlılar ve özgürlükçüler Kongrede birlikte çalışabilirlerdi. TED كان يمكن للمتحفظين و الليبراليين و الوسطيين ان يعملوا و يتعاملوا سوياً في الكونجرس
    O bir bilgisayar bilimcisi , Reginald Adams bir psikolog , ve bir de ben varım. We bunu birlikte bir kitaba dönüştürüyoruz. TED أنه عالم حاسوب ، و ريجنالك أدامز ، نفساني ، وأنا نحن نجمع ذلك سوياً في كتاب
    Eğer birlikte barış içinde yaşayacaksak, aramızda duvar olmamalı. Open Subtitles إذا كان لنا أن نعيش سوياً في سلام يجب ألا يكون بيننا جدار
    Millet helaya birlikte mi giriyor? Open Subtitles هل تعني أشخاصاً مجتمعين سوياً في المرحاض ؟
    Ben sadece Noel'de herkesin birlikte olmasını istemiştim. Open Subtitles أنا فقط أردت أن يكون كل شخص سوياً في عيد الميلاد
    İlk savaş sırasında, birlikte ambulans sürücülüğü yapmışlar. Her zaman yazar. Open Subtitles لقد كانتا تقودان سيارة الإسعاف سوياً في الحرب الأولى، وكانت تراسلني على الدوام
    O ve Don New Mexico'da birlikte yaşamışlar ve, uh, bunu bana hiç anlatmadı. Open Subtitles لقد عاشا سوياً في نيو ماكسيكو ولكنّه لم يخبرني بذلك قط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more