O bana Sweetwater'da silahlarımın iyi para yapacağını söyledi. | Open Subtitles | قال انني سأحصل على أفضل سعر لبنادقي في سويتواتر |
Ve bu McBain'in Sweetwater'de bizim bir adamımızı öldürdüğü söylendi. | Open Subtitles | ويروى ان هذا ماك باين قتل رجل من جانبنا في سويتواتر |
Sweetwater Kayalığı'nın oradaki Horseshoe Kıvrımı'nda yürüyüş. | Open Subtitles | كنت أتمشى على منحدر هورس شو بالقرب من شركة سويتواتر بلف للعقارات |
Sweetwater mahkumu - Monroe Hutchens! | Open Subtitles | الملك فى سجن سويتواتر مونرو هاتشن |
Beaumont, Edinburgh, Sweetwater... | Open Subtitles | بالطبع,بيماونت ادنبرة,سويتواتر |
Sweetwater Kayalığı'nın oradaki Horseshoe Kıvrımı'nda yürüyüşe çıkmıştım. | Open Subtitles | كنت أتمشى على منحدر هورس شو بالقرب من شركة سويتواتر بلف للعقارات منحدر هورس شو هو منحدر على شكل حدوة حصان نهر كولورادو يقع في أريزونا، في الولايات المتحدة |
-Horseshoe Kıvrımı. Sweetwater Kayalığı. - Horseshoe... | Open Subtitles | منحدر هورس شو بالقرب من شركة سويتواتر بلف للعقارات منحدر هورس شو... |
San Angelo ve Sweetwater arasında her yol, her çiftlik aranacak. | Open Subtitles | سنتحقق من كل طريق ومزرعة بين (سان أنجيلو) و(سويتواتر) |
Nakavt! Sweetwater için bir başka zafer daha! | Open Subtitles | نصر آخر لسجن سويتواتر |
Sweetwater. Mahkum kimmiş? Danny Tucker. | Open Subtitles | سويتواتر من كان ذلك السجين؟ |
Sweetwater'dan aldığımız bir kibrit kutusunu yakıp patikaya attık. | Open Subtitles | أشعلنا دفتر عيدان الثقاب الذي جلبناه من (سويتواتر) وألقيناه على مقطورة. |
Sweetwater'da tattığımızdan çok daha öte, daha görkemli, daha büyük hikâyeler var. | Open Subtitles | كلما ابتعدنا عن (سويتواتر) زادت الفخامة وأصبحت القصة أكبر |
Sweetwater'da çiftlik sahibini öldürüp kızını kaçıran Wyatt adında bir adamı. | Open Subtitles | -نبحث عن رجل يدعى (وايت ) قتل صاحب مزرعة في (سويتواتر) وخطف ابنته |
Sonra yine Sweetwater'dayım. | Open Subtitles | "وفي اللحظة التالية، أكون في "سويتواتر |
Wade Thomas Hinkle. Sweetwater'lı. | Open Subtitles | "ويد توماس هينكل سويتواتر" |
Sweetwater... | Open Subtitles | سويتواتر |